Gelinime daha yarısı girmiştiki başladı bağırmaya!

Anal Seks Hikayesi ✔️, Kapalı Seks Hikayesi ✔️, Kaynata Seks Hikayesi ✔️, Olgun Seks Hikayesi ✔️, Swinger Seks Hikayesi ✔️, Tecavüz Seks Hikayesi ✔️ 04 Nisan 2015

Gelinime daha yarısı girmiştiki başladı bağırmaya!.

Oğlumu evlendireli bir ay oldu. Sonra da iş bulmak ve çalışmak için İstanbul, yolcusu oldu. Oğlan iş ve ev bulana kadar gelin bizim yanımızda kalacaktı. Gelinim daha 21 yaşında, kapalı giyinen, fakat etine dolgun düzgün vücudu ile görülmeye değer, her erkeğin sikmek isteyeceği esmer güzeli bir kız idi. Hele arkadan bakınca, ayak bileklerine kadar uzun eteğinin içinde yürürken bıldır bıldır titreyen o koca götü yokmuydu! Zaten bizim oğlana kız istemeye gittiğimizde gelinin o götüne hasta olmuştum ve kızı oğlana isterken sanki kendime istiyormuşum gibi sevinerek istemiştim.

Oğlan İstanbul‘a gideli bir hafta olmuştu ve ben içimdeki canavar hislerimi bir hafta zor zapt ettim. Kolay değil evin içinde böyle güzel götlü taze bir gelin dolaşırken, (kayınbabası da olsa) bir erkeğin rahat durması. Hele bir de ev işleri yaparken, yerleri süpürürken önümde domalmaları falan bana kafayı iyice yediriyordu. Sanki bilerek ve isteyerek öyle hareketler yapıyor gibiydi. Artık çıldırmıştım ve kafama koymuştum, gelinimi sikecektim, hem de o hasretini çektiğim koca götünü sikmek ve götüne akıtmak istiyordum. Günlerden Salı, bizim hanım her Salı komşularla bir yerde toplanırlar ve genelde bizim gelini de götürürdü. Fakat ben bir hasta numarası yaptım ve karım gelini götürmedi. Gelinden evde kalıp bana bakmasını istedi, gelin de niyetimden habersiz bunu kabul etti…Daha önce bir Bodrum Escort lada böyle sikişmiştim.. Böyle derken aşşağıda anlattığım gibi..

Karım gittikten sonra aradan yarım saat geçti. Ben koltukta uzanmış hasta numarasına devam ederken, gelin yanıma gelip, “Bir şey istermisin baba?” diye sordu. Ben de şaka mahiyetinde, “Gel yanıma uzan!” dedim. Gelinim çok şaşırmıştı, yüzü kızardı ve ve ne yapacağını bilemez bir şekilde öylece dondu kaldı. Birkaç saniye sonra şoku atlatıp da kendine gelince, “Mutfakta işim var!” deyip mutfağa kaçtı. Ben de hemen kalktım ve peşinden mutfağa gittim. Geline arkasından yanaştım ve kalkık yarrağımı kalçalarına dayadım, boynunu boğazını okşayarak, “Hadi gel içeri gidelim biraz uzanalım!” dedim. Ben bastırıyorum, “Hadi gel artık!” diye. Gelinim de, “Hayır olmaz! Ayıp ayıp, yaşından başından utan, ben senin kızın sayılırım!” diye kaçmaya çalışıyordu. Artık canavar hislerim tamamen beni tamamen kontrol altına almıştı, gelinimi kolundan tutup sürükleye sürükleye salona götürdüm ve koltuğun üzerine yüzükoyun attım…

Gelin kalkmaya çalışırken ellerini arkadan tuttum ve üzerine çullandım. Gelinim altımda başladı kıvranmaya, “Bırak beni!” diye yalvarıyordu. Bense tamamen azmış ve kudurmuştum, gelini o koca götünden sikmeden bırakmaya içimdeki şeytan izin vermiyordu. Elimin tekiyle eteğini beline topladım ve külodunu aşağı sıyırdım. Sonra başladım gelinin taze götünü okşamaya. Hem okşuyordum hem de parmağımla götünün daracık deliğini benim koca yarrağa hazırlıyordum. Gelinim ağlayarak yalvarıyordu, “Bırak beni!” diye. Gelinime, “Tamam! Sakin ol yavrum! Amına ellemeyeceğim, seni sadece götten istiyorum, götünü bir kere sikeyim, ondan sonra söz bırakacağım!” dedim. Gelinim hüngür hüngür ağlamaya ve kıvranmaya devam ediyordu. Ben de artık götünü okşamayı ve parmaklamayı bıraktım ve yarrağımı dışarı çıkardım. Artık o hasretini çektiğim götün tadına bakmak istiyordum…

Elimle yarrağımı gelinimin götünün deliğine dayadım. Gelinin götü zaten benim parmaklamdan biraz alışmıştı, ben de fazla acı çekmemesi için götünün deliğine az tükürdüm ve gelinimin o güzel götüne yavaş yavaş girmeye başladım. Hem gelinime gereksiz yere acı vermek istemediğimden yavaş giriyordum, hemde bu işin sonuna kadar zevkini almak istiyordum. (Benim yarrağım biraz büyüktür ve hatırı sayılır kadar da kalın). Yarısı girmişti ki gelinim başladı bağırmaya, belli ki çok acı çekiyordu. Hemen boşta kalan elimle ağzını kapattım ve götüne girmeye devam ettim. Çok sürmedi yarrağımı köküne kadar gelinimin daracık deliğine sokmuştum. Gelinim yarrağımın verdiği acı ve benim ağırlığım altında kıvranırken, ben başladım pompalamaya. Gelinin daracık göt deliğini sikmek o kadar tat ve zevk veriyordu ki, boşalmamak için zor tutuyordum kendimi…

10 dakika yavaş tempoda götünü siktikten sonra gelinim altımda kıvranmayı ve bağırmayı kesmişti, bayılmış gibi bir hali vardı. Ağzını ve ellerini serbest bıraktım, hiç bir hareket yoktu. İki elimle kasıklarından tutup götünü biraz yükselterek tempoyu hızlandırdım. Zaten benim de fazla dayanacak halim kalmamıştı, çok geçmeden büyük bir rahatlamayla gelinim daracık götüne boşalmaya başladım ve üzerine yıkılıverdim. Son damlaları da götüne akıttıktan sonra yarağımı götünden çıkarıp, öteki koltuğa oturdum ve gelinin götünü seyretmeye başladım. Sanki bizim gelinin götünden patlıcan çıkarmışlar gibi, götünün deliği iyice açılmıştı. Bir sigara yaktım ve gelinimin büzüğü kapanana kadar seyrettim. Gelinim 10 dakika kadar ölü gibi hareketsiz yattıktan sonra anca kendine geldi. Koltuktan zar zor kalkabildi ve külodunu çekip eteğini indirerek tuvalete gitti. Çıktığında gelinime, “Bana bak, bundan kimseye bahsetmeyeceksin, değilse millete senin orospuluk yaptığını söylerim ve babanın evine geri yollarım!” dedim. Gelinim de ‘Tamam’ anlamında başını salladı.

O günden sonra gelinim benle bir saniye bile yalnız kalmadı ve hiç konuşmadı. Sadece yanımızda birileri varken benle konuşuyordu. Oğlan iki ay sonra bizim gelini alıp İstanbul‘a götürdü. Şimdilerde aynı gelinim gibi güzel götlü bir Bodrum Escort la sikişiyom..

Ahmet..

1408 gösterim, 0 gün

Aklım kaynımın yarağındaydı, onu içime alacaktım!

Bayan Seks Hikayesi ✔️, Evli Seks Hikayesi ✔️, Fantazi Seks Hikayesi ✔️, Kapalı Seks Hikayesi ✔️, Olgun Seks Hikayesi ✔️, Swinger Seks Hikayesi ✔️ 03 Nisan 2015

Aklım kaynımın yarağındaydı, onu içime alacaktım!.

Evli, kapalı, bir bayanım. Kocamla sex yaşantımız başlarda fena değildi, yani kocam hastalanıncaya kadar. Şeker hastası olan kocamın artık siki kalkmıyor ve erkeklik görevini yerine getiremiyordu. Durum böyle olunca da kocam amımı yalayarak ve parmaklarıyla benim orgazm olmamı ve boşalmamı sağlıyordu. Kocam üzülmesin diye ona hiç birşey belli etmiyordum, ama canım hep yarak istiyordu, hiç birşey bana yarağın verdiği hazzı vermiyordu.

Bir gece yatakta kocam yine amımı parmaklarken, sanki derdimi anlamış gibi bana, “Aşkım canın hiç mi gerçek yarak istemiyor? Birini bulalım sana, seni adam gibi siksin tatmin etsin!” dedi. Kocamın bu lafına şaşırmıştım, ilkin ne diyeceğimi bilemedim, sonra beni deniyor diye düşündüm ve “Sen manyakmısın? Ne dediğini kulağın duyuyor mu? Kimseyi istemiyorum, ben senle mutluyum!” falan dedim ve konuyu kapattım. Fakat kocam bunu devamlı dile getiriyordu artık, “Karıcığım gençsin güzelsin, benim yüzümden yarağa doyamadın, istersen beni boşa ve siki kalkan genç biriyle evlen!” falan diyordu. Ben de onu çok sevdiğimi, herşeyin sex olmadığını falan söylüyordum. Ama kocam ısrarla, “Sana birini bulalım!” diye devam ediyordu. Ben de her seferinde, “Saçmalama, olmaz öyle şey!” diyor kapatıyordum konuyu.

Amıma yarak girmeyeli aylar olmuştu. Kocam yine bir gece amımı yalarken inanın çok azmıştım. Yatağın başucunda duran Deodoranta uzandım aldım ve kocama verdim, “Al bunu sok amıma!” dedim. Kocam amıma Deodorantı sokup çıkarırken ben de gözlerimi kapatıp, amıma gerçek yarak giriyormuş gibi hayal kuruyordum. Kocam, “Bu güzel am daha fazla yaraksız duramaz aşkım, bu ama gerçek yarak lazım, canlı canlı, diri diri bir yarak lazım ve bunu ben istiyorum, ben senin adam gibi sikişmeni istiyorum, senin yarakla tatmin olmanı ve boşalmanı istiyorum, eğer bu isteğimi yapmazsan senden ben boşanacağım!” deyince beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Kocama şaşkın şaşkın bakarak, “Sen iyisin demi? Ne yapmak istiyorsun? Ben böyle de mutluyum!” dedim. Kocam da, “Canım karıcığım, seni çok seviyorum ve senin mutlu olmanı istiyorum, sen sadece sex için, cinsel doyum için bir başkası ile sikişeceksin, sen yine benim karımsın, sen yine benim başımın tacısın!” diyerek beni öpüyordu.

Baktım kocam beni bir başkasına siktirme konusunda çok ciddi, “Nasıl olacak peki?” dedim. Kocam da, “Her şeyi düşündüm ben, Hakanla sikişeceksin!” deyince, “Neeeeee?” diye gözlerim açılmıştı. Hakan kocamın kardeşi, yani kaynım. 22 yaşında, yakışıklı ve bana yenge diyen biri. Duyduğuma iyice emin olmak için, “Bizim Hakanla mı yani?” dedim. “Evet, kardeşimle sikişeceksin! Kardeşim dururken seni neden bir başkası siksin ki?” dediğinde donup kalmıştım. Bu arada kocam yine amımı yalamaya başlamıştı. Hem yalıyor, hem de konuşuyordu, “Hakan sikecek seni, kardeşimin koynunda tatmin olacaksın…” diye. O anda hiç birşey düşünmüyordum, şaşkındım sadece. Kocam, “Seni kardeşime siktireceğim!” diye diye yarım saate yakın yaladı amımı. Ben de kaynımın yarağını hayal ederek boşalmıştım…

Kocamla kaynım beraber çalışıyorlar, kendi işleri. Ertesi sabah kahvaltıdan sonra kocam işe gidince ben kafamdan kaynımı atamıyordum birtürlü. Kaynım oldukça yakışıklı biri, ama o güne kadar onunla böyle bir şeyi hiç düşünmemiştim, kardeşim gibi gördüm hep. Keyif çayımla birlikte sigara içmek için pencereyi açtığımda, kocamın benim arabamı götürdüğünü farkettim. Kocama telefon açtım ve neden benim arabamla gittiğini sordum. Kendi arabası çalışmamış, ondan benimkiyle gitmiş. “Sana araba mı lazımdı?” diye sordu. “Evet, günüm var ögleden sonra, oraya gideceğim.” dedim. Kocam da, “Tamam ben Hakanı yollarım, o götürür seni! Akşam konuştuklarımızı da unutma aşkım, çocuğa yakınlık göster, ufaktan ufaktan baştan çıkarmaya başla!” dedi. Telefonu kapatınca, kendi kendime, Neden yapmayayım ki, madem kocam da istiyor, hem koç gibi delikkanlı… diye düşündüm ve içimde yeniden alevlenen sex isteği ile hazırlanmaya başladım…

Aynaya daha mutlu bakıyordum. Banyoya girdim ve her yerimi traşladım, özellikle amımı kaymak gibi yaptım. Kaynımı düşünerek amımı okşayıp orgazm olduktan sonra duşumu aldım ve çıktım banyodan. Saçlarımı yaptım, kısa dar eteğimi giydim, en güzel parfümümden bolca döktüm üstüme ve kaynımı beklemeye başladım. Derken aşağıdan zili çaldı, “Yenge benim, hadi in, arabada bekliyorum.” dedi. Ben de, “Yukarı gel, daha erken, birer kahve içelim de öyle çıkarız!” dedim. Arabayı park edip yukarı çıktı. Kapıyı açtığımda, “Oooo yenge, bu ne hal, çok sexy görünüyorsun, düğüne gidiyorsun desem öğlen vakti düğün mü olur?” diye keyifle içeri girdi. Kahvesini verdim, karşılıklı içerken işyerinde işler nasıl gidiyor falan konuşurken, kaynımın gözleri sürekli bacaklarıma takılıyordu. Bu güne kadar hiç dikkat etmemiştim, ama pantolonun önü de bir hayli şişkin duruyordu. Ben de yavaş yavaş bacaklarımı açıyor, gülücükler atıyordum…

Kahvelerimiz bittikten sonra kaynım, “Yenge çıkalım da seni gideceğin yere götüreyim, geç kalırsam abim bana kızar.” dedi. Evden çıktık, yola koyulduk. Arabada parfümümün kokusu her yeri sarmıştı. Çaktırmadan bakıyordum ve kaynımın önünün gittikçe kabardığını hissedebiliyordum. Kaynıma, “Kız arkadaşın, sevgilin var mı?” diye sorduğumda, “Aman yengeee, yine başlama, ben daha evlenmek istemiyorum!” dedi. Ben de, “Sadece kız arkadaşın var mı diye sordum, evlen mi dedim sana?” diyerek güldüm. Kaynım da gülerek, “Yenge kaç tane istiyorsun? Biliyorsun burası Almanya, pabuç değiştirir gibi sevgili değiştiriyorum!” dedi. Ben de şakasına, “Bana baak, sakın gavur kızlarından çocuk mocuk yapayım deme haa!” dedim. Kaynım, “Merak etmeyin yav, Alman kızlarıyla sadece eğleniyorum, iyi bir Türk kızı buluncaya kadar evlemem!” dedi. “Peki, nasıl birisini istiyorsun?” diye sordum. O da, “Senin gibi sexy olsun yenge!” dedi. “Canım benim!” deyip kaynımın yanağının dudağına yakın yerine bir öpücük kondurdum.

Bu arada günün yapılacağı evin önüne gelmiştik. Kaynıma, “Çok kalmıyacağım zaten, ben seni ararım, gelir beni alırsın!” dedim ve arabadan indim. Ben apartmana girene kadar kaynım gitmedi, kesin arkamdan kalçalarımı seyretmek için durdu. Kaynımı etkilemiştim :)) Yukarı çıktım, günün yapıldığı eve girdim. Sohbet mohbet, çaydı pastaydı derken, bir süre sonra kocam aradı beni, “Nasılsın canım, iyi misin?” diye soruyordu. Ben de, “Evet iyiyim, gündeyim, birazdan Hakan gelip alacak beni.” dedim. Kocam, “İyi iyi aşkım, dediklerimi unutma sakın!” diyerek telefonu kapadı. Gün daha devam ederken ben izin istedim. Arkadaşlar, “Ne o ya, daha erken!” falan dedilerse de, ben kaynımı aradım gelsin diye. Aklım kaynımın yarağındaydı, onu içime alacaktım, düşündükçe amım ıslanıyordu, aylardır yanan amım sanki iflas etmişti ve sikilmek istiyordu…

Kaynım gelip telefonumu çaldırdı. Hemen indim aşağı. “Yenge çok kalmadın?” dedi. Ben de, “Amaan, uyuz karılar, hep aynı şeyler, sıkıldım! Ama belki sen beni güzel bir yere, birşeyler içmeye götürüsün?” dedim. “Tamam yenge, iyi bir yer biliyorum, gidelim, ama fazla durmayalım yoksa abim kızar bana.” dedi. “Ne kızacak? Benlesin! Ben birazdan abini arar söylerim, yoksa beni atlatmak için mi öyle diyorsun?” dedim. “Yok be yenge, senle birlikte saatlerce kalabilirim, ama abimi biliyorsun!” diye güldü. Güzel bir Cafeye götürmüştü beni. Birer duble Wiski ısmarladık, içeceklerimiz geldi. İçerken ben özellikle dirseklerimi masaya koyup öne doğru eğiliyordum. Göğüs dekoltem de açıktı zaten, kaynımın gözü memelerime takılıyordu sürekli. İkinci dubleleri içerken ben lafı kocamın şeker hastalığına getirmiştim. Kaynım da, “Evet yenge, abim çok sinirli oldu bu aralar.” dedi. Ben de, “Biliyormusun asıl sinirli olma sebebini?” dedim. Kaynım da, “Nedir yenge?” dedi. “Çünkü abinin artık şeyi…” dedim ve sustum.

Kaynım, “Anlıyorum yenge, doktor abime demişti zaten, zamanla erkekliğini yitirebilirsin diye.” deyince, gözlerim gözlerine takılmıştı. Bir iki dakika susukun bir şekilde birbirimizin gözlerine dalıp gittikten sonra kaynım, “Sana da üzülüyorum yenge, bu genç yaşında…” dedi. Ben de, “Olsun, ben abini seviyorum, ne olursa olsun o benim kocam. Ama madem laf açıldı, konuşuyoruz, bazı şeyler daha anlatacağım, ama bak aramızda kalacak kesinlikle, söz mü?” dedim. “Evet yenge, söz!” dedi. “Abin benim bir başkası ile yatmama bile razı!” dedim. Kaynım, “Neee!!!” diye afalladı. “Valla razı, hatta çok istiyor, ama ben istemiyorum, çünkü abini seviyorum!” dedim. Kaynım, “Yenge abim de seni düşündügü için istiyor bunu bence.” dedi. “Evet beni düşündüğü için tabii, ama ben bir başkası ile yapamam ki…” falan dedim. Tam o sırada kocam aradı, ben de, “Hakana el koydum bugün, çocuğa kızma!” dedim. Kocam da, “Hadi seni göreyim, bu işi yap bugün!” dedi ve kaynımı istedi telefona. Kaynıma, “Fazla iş yok şu anda, gelmene gerek yok, yengeni gezdir, eğlendir, yengenin gönlünü yap!” dedi…

Birer duble daha içip çıktık Cafeden. Evin önüne geldiğimizde kaynım, “Yenge görüşürüz!” dedi. Ben de, “Yukarı gelsene canım, konuşalım biraz daha!” dedim. “Tamam yenge!” deyip arabayı parketti ve yukarı çıktık. Merdivenlerden çıkarken yine kalçalarımı seyredeceğini bildiğim için yavaş yavaş ve götümü kıvıra kıvıra çıktım. Eve girince kocamın Wiskilerinden birini açıp birer duble doldurdum. Benim gözüm onun kabarık yarağındaydı, onun gözleri de göğüslerimle bacaklarımın arasında geziniyordu. Biliyordum, kaynım da o anda benle sikişmek istiyordu, ama nasıl başlayacaktım, onu bilmiyordum. “Hakan…” dedim. “Evet yenge?” dedi. “Ben…” dedim. “Evet yenge?” dedi, ağzımdan çıkacak kelimeleri heyecanla bekliyordu. “Biliyormusun…” dedim, ama takılıp kalmıştım, bir türlü nasıl söyleceğimi bilemiyordum, numaradan ağlamaya başladım…

Kaynım hemen yanıma geldi oturdu, “Yenge ne oldu, neden ağlıyorsun?” diye beni teselli etmek için. Ben cevap vermeden başımı omzuna koydum. Mis gibi kokusu vardı. Birden başımı kaldırdım, “Hakan beni öp!” dedim ve dudaklarına yapıştım. Kaynım şaşırmıştı ama yine de öpüyordu beni. 5 dakika kadar ateşli bir şekilde öpüştükten sonra, “Yengeni bir başka erkeğin sikmesini istermisin?” diye sordum. “Hayır! Asla!” dedi. “Ozaman sen sik beni, beni sen tatmin et, beni başka erkeklerin kollarına itme!” dedim. Kaynım salmıştı kendini, “Yengemmm benimmm! Ben varken sana erkek sinek bile kondurmam!” diyerek boynumu boğazımı öpüyor yalıyordu artık. Yavaşça elini memelerime attığında benim de kalbim küt küt atıyordu. Memelerimin ucu dipdiri, taş gibi olmuştu. İkimiz de çok heyacanlı ve bir okadar da ürkektik. Bir süre bu şekilde seviştikten sonra birden kaynımın kucağına çıktım oturdum ve bluzümü soyunup sütyenimi çıkarıp attım, memelerimi kaynımın ağzına verdim. Kaynım memelerimi öpüp yalayıp emerken ben de saçlarını okşuyordum. Eteğim sıyrılmış, bacaklarım onun belindeydi…

Sonra birden beni kucakladı ve yatak odasına götürdü, yavaşça yatağa bıraktı. Artık konuşmuyor, sadece sevişiyorduk. Elleri memelerimi yoğururken, dudakları dudağımda, dili ağzımın içinde öpüşüyorduk. Yavaşça elini ıslak ve ateş gibi yanan amıma götürdü. Amımın suları tanga külodumu bile ıslatmıştı. Önce eteğimi çekip çıkardıktan sonra tangamı çekti çıkardı bacaklarımdan. Külodumu yüzüne götürüp kokusunu içine çekti, “Ohhhh mis gibi kokuyor!” deyip kenara bıraktıktan sonra amıma eğildi. Dilini amıma değdirdiği an heyecandan ölecek gibi oldum. Kaynım ustaca yalıyordu amımı. Amımın dudaklarını vantuz gibi ağzına çekiyor, dilini amımın deliğinden içeri itiyordu. Amımı yalarken durmadan, “Offff yengem, yerim ben senin amını!” diye mırıldanıyordu. Kaynım beni ağzıyla boşalttıktan ve amımın sularını yalayıp yuttuktan sonra, marifetli ağzını biraz daha aşağılara kaydırıp, “Süpersin yengemmm, mis gibi kadınsın!” diyerek göt deliğimi öpüyor, dilini büzüğüme sokuyordu. Kocam da iyi am yalardı, fakat daha hiç götümü yalamamıştı.

Artık dayanamıyordum, birden doğruldum ve kaynımın elbiselerini parçalarcasına çıkardım. Boxerini de çıkardığımda damarlı ve oldukça iri siki taş gibiydi. Eee, 22 yaşında, sağlıklı genç siki tabii, öyle de olması gerekiyordu! Hemen sikine yumuldum ve dakikalarca yaladım emdim sikini. Bir an önce bu muhteşem yarağı içimde istiyordum. “Koçum hadi artık beni sikmeni istiyorum, ne olur sik beni artık!” dedim. Kaynım beni sırt üstü uzatıp üzerime yanaştı. Dudaklarımı öperken alttan da yarağının mantar gibi başı yavaşça içime girmişti. Uzun zaman olmuştu amıma yarak girmeyeli, zevkten deli gibiydim, sanki ilk defa sikiliyor gibi heyecanlıdım. Kaynımın o kalın damarlı kütük gibi yarağı amımı yararak ilerlerken ben de zevkten inliyordum. Hepsini sokup ta taşakları amımın dudaklarına değdiğinde, yarağının başı da mideme baskı yapıyordu…

Birkaç saniye sonra kaynım ağır ağır sokup çıkarmaya başlamış, sonradan da hızlanmıştı. İki dakika geçmeden ben tekrar boşalmıştım. Kaynım ise pompalamaya devam ediyor, ben çıldırıyordum, “Sik erkeğim, canımm benimm, ohhhhhh beeeee ne kadar güzel birşey buuu! Sikicim, erkeğim, sik yengeni, bir başkasına siktirme bu amı, ben sizin amınızım, koçummm benimmm, ohhhhh!” diye inliyordum. 15 dakika daha amımı pompaladıktan sonra kaynım birden kasıldı ve öylece durdu. Kesik kesik fışkırıyordu dölleri içime. Son damlasına kadar boşalmış ve üzerimden inip yanıma uzanmıştı.

Biraz dinlendikten sonra, “Yenge, bu yaptığımız doğru muydu?” diye tereddütünü dile getirdi. Ben de dudaklarına yapıştım ve “Aşkım sen yapmasan başkası sikecekti, ben bu evin amıyım, sizin amınızım, tabiki sen sikeceksin!” diyerek öpüyordum. Biraz öpüştükten sonra elimi yarı canlı sikine attım ve okşamaya başladım. Sonra da eğilip ağzıma aldım. Emerken siki ağzımda büyümeye başlamıştı. Kaynım, “Yengemm benimmm, harikasın sennn…” diye mırıldanıyordu. Kaynımın siki yine kıvama gelmişti. Domaldım bu sefer, istiyordum ki o koca sik amıma arkadan girsin. Kaynım da çekingenliğini atmış, artık ustaca sikiyordu amımı, ben de sikişin tadını sınırsızca alıyordum. Aylardır sikilmeyen amım, kaynımın, genç sikicimin yarağı ile coşmuştu, “Hakanımm, sik beni koçummm, doyur yengeni!” diye kaynımın altında zevkten kıvranıyordum…

Aylardır yaraksız kaldıktan sonra, sikişin ve yarağın tadını kaynımla yeniden almıştım. Artık nerdeyse hergün kaynımla sikişiyorum. Bunu bana yaşatan anlayışlı kocama teşekürler ediyorummm :))

Selda..

2411 gösterim, 4 gün

Elini külotumun içine sokunca titremeye başladım!

Bayan Seks Hikayesi ✔️, Evli Seks Hikayesi ✔️, Fantazi Seks Hikayesi ✔️, Kapalı Seks Hikayesi ✔️, Olgun Seks Hikayesi ✔️, Swinger Seks Hikayesi ✔️ 03 Nisan 2015

Elini külotumun içine sokunca titremeye başladım!.

38 yaşında, evli, bayanım ve görücü usulü evlendim. Karadeniz bölgesinde yaşayan, bir ailenin en küçük kızıyım. Hali vakti yerinde diye beni şuanki eşime verdiler. Kısa boylu, göbekli, saçı baya dökülmüş biri. Ben ondan daha uzun boylu, güzel, bir bayan’ım. Evlenene kadar bakire, idim. Hiç kimseyle cinsel ilişki’ye girmedim. Uzaktan beğendiğim erkekler olmuştur, ama öyle konuşmaktan ileriye gidemedi. Elimden bile tutturmadım. Sex konusunda hiç tecrübem yoktu yani.

Almanya’da düğün yaptık ve gerdek gecesi kocamla ilk yatmamız çok kötü geçti. Kocam, şimdi anladım ki, hem penisi küçük, hem de kadının zevkini hiç düşünmez bir insanmış. Doğru dürüst sarılıp öpmeden direk içime girdi ve kızlığımı bozup, 3 dakika sürmeden içime boşaldı. Ne olduğunu bittiğini anlamadım bile. Sadece kendi kendime, (Hepsi bu mu? Yani kız arkadaş’larımın ballandıra ballandıra anlattıkları bu mu?) diye düşündüm. Günlerim ve gecelerim iyice ızdırap olmuştu. Sonra ilk çocuğumu dünyaya getirdim ve aradan pek fazla geçmeden ikinci çocuğumu. Çocuklar büyüdü, ama ben halen ne kocamdan nede hayatımdan hiç zevk almadım.

Kocamın kendine ait işyeri açması onu çok değiştirdi. Bencilliği yetmezmiş gibi, birde kendini çok yükseklerde görmeye başladı ve bu hali dahada çekilmez etti onu. Sex hayatımız 2 haftada nerdeyse 1’ e düştü. Kocamın dışarılara gittiğini biliyordum, aman tek benden uzak dursun da, ne yaparsa yapsın diyordum.

Bir ara kadın arkadaşlarla gün yapmaya başladık. Benim için bir değişiklik oluyordu. Kadınlar bana hep imrenirdi. Arabam vardı, param vardı, ama mutlu olmadığımı kimse bilmiyordu. Konu bazen Sex’ten açılınca, kadınlar öyle şeyler anlatırdı ki, tabiri caizse öküzün trene baktığı gibi bakardım. Günlerimizi, gece Türk restoranlarında yaptığımızdan arabayla gidiyordum. Bir gün gece eve dönerken arabamın tekeri patladı. Kocamı aradım, ama maalesef telefonu kapalıydı. Şaştım kaldım. Gece yarısı yol ortasında kaldım. Derken yanıma bir araba durdu. İçerisindeki adama bakınca öyle sevindim ki anlatamam. Kocamın arkadaşı, Hakan.

“Hayırdır yenge hanım, bir sorun mu var?” dedi. Ben de, “Tekerim patladı, kocama ulaşamıyorum, şaşırdım kaldım!” dedim. Hakan kahkaha atarak güldü, “İlahi yenge, bu mu sorunun?” dedi. Hemen indi arabadan, bagajdan yedek tekeri çıkardı ve 10 dakika sürmeden tekeri değiştirdi. Ona, “Hakan bey çok zahmet oldu, eliniz çok kirlendi, ilerde bir Cafe var, orada elinizi yıkayın, bir de soğuk bir şey ısmarlayım!” dedim, ama zor kabul ettirdim. O önden, ben arkadan hakan, cafeye vardık.

Elini yıkadı, masaya geldi. Soğuk birşeyler sipariş verdik. Öyle karizmatik, öyle yakışıklı bir insandı ki, bir de Türk erkeklerinde, kusura bakmayın ama pek bulunmayan efendi ve naziklik vardı ki, resmen mest olmuştum. Cafede çalışan garson kızlar bile resmen yanımda Hakana asıldı. 10-15 dakika oturup sohbet ettikten sonra müsade istedi ve kalktık. Giderken bana kartını bıraktı, “Olur da kocana ulaşamaz, bir derdin olursa ara, elimden geldiği kadar yardım ederim!” dedi. O gece elimde olmadan onu hayal ederek uyudum. Kocam denen insan müsvettesi ise sabah sormadı bile, gece neden aradın diye.

Aradan iki gün geçmeden, kocam bir gece beni aradı ve “Ben şu an Türkiye’deyim, haberin olsun! dedi. Son zamanlarda sürekli birşeyler bahane eder ve Türkiye’ye uçardı. Çocuklarım da 3 günlüğüne gitmişlerdi. Kaldım yine yalnız. Çantamı karıştırırken Hakanın kartı elime geçti. Çok düşündüm ve en sonunda, “Selam!” diye mesaj attım. 5 Dakika sonra, Hakan da, “İyi akşamlar, kimsiniz?” diye cevap yazdı. “Nurhayat ben, umarım rahatsız etmedim?” dedim. Heycandan tir tir titriyordum. Ne yaptığımın bile farkında değildim. “Hayırdır, yolda mı kaldınız yine?” diye geri yazdı ve arkasından beni aradı. Laf lafıı açtı, nerdeyse 1 saat sohbet ettik telefonda. Kendimi çok kötü ve yalnız hissettiğimi söyleyince, “İsterseniz birazdan uğrayayım size?” dedi. Ben de biraz çekinmeme rağmen kabul ettim.

Aradan 20 dakika geçmedi, kapımın zili çaldı. Hakan gelmişti. Kapıyı açtığımda ayaklarım titredi. İçeri buyur edip, çay demledim. Oturduk sohbet etmeye başladık. Nerdeyse tüm hayat hikayemi anlattım. Hakan 1.80 boyunda, çok sportif bir vücuda sahip ve mükemmel konuşmasını bilen bir insan. O konuştukça ben kendimden geçiyordum. Bir ara Lavobaya kalktı ve dönünce direkt yanıma oturdu. Sohbete devam ederken, bir ara elini dizime dokundurdu. Ben tepki vermeyince saçlarımı okşamaya başladı. Ben genç kız gibi utanıp kızarırken, Hakan beni kendisine çekip, önce yanaklarımdan, sonra boynumdan öperken, ürkek kedi gibi titremeye başladım. Vücudum resmen yanıyordu. Hakan sağ eli ile eteğimin altına girdi ve bacak aramı okşamaya başladı. Sonra birden dudaklarımı öpmeye başladı. Ne yapacağımı bilmiyordum, dilini ağzımın içine sokarak öpüyordu beni. Alt dudağımı emip, elini külotumun içine sokunca titremeye başladım! Utancımdan yerin dibine geçecektim, ama Hakan normalmiş gibi devam etti amımı ellemeye.

15-20 dakikaya yakın öpüştükten sonra beni kucaklayıp bir kat yukarı, yatak odama götürdü. Beni biryandan öperek, bir yandan da çırılçıplak soydu. Göğüslerimin arasına kafasını sokup, göğüslerimi ve uçlarını öyle ustaca öpüp emiyordu ki, bir kez daha titreyerek amımdan sular aktı. Bu yaşımda ilk bu gece ve şu an ikinci kez boşalmış ve orgazm dedikleri şeyi tatmıştım. Göğsümden yalayarak göbeğime, ordan da bacak arama indi. Aman Tanrım, ne yapiyor bu demeye kalmadan, kafasını bacak arama sokup, amımı yalamaya başladı. Amımın ıslak olması umrunda değildi. Öyle yalıyordu ki, resmen uçuyorum sandım. Bir yandan yalıyor, bir yandan da parmaklarını amıma öyle ustaca sokup çıkarıyordu ki, hatırlamıyorum kaç kez boşaldım.

Bir saat am yalanır m? yaladı! Perişan oldum iyice. Sonra birden sırtüstü yattı, geriye doğru çekilip sırtını karyolanın baş kısmına yaslayıp, “Sıra sende birtanem!” dedi. Gözüne aval aval bakakaldım. Gülmeye başladı, “Ne o? Hiç yalamadın mı sen?” diye sordu. Kafamı yere eğip, “Hayır, ne yaladım, ne de bu yaşıma kadar amım yalandı!” dedim. Hakan birden, “O kocanın aklını sikeyim, seni hiç sikememiş desene!” diye argo konuşunca, daha da bir etkilendim. Bu sefer ben onu soymaya başladım. Pantolon, gömlek, atlet derken külotunu bir indirdim… Öyle bir kocaman yarağı vardı ki, kocamınkinin en az 2, bilemediniz 3 katı uzun ve bileğim kadar kalın! Gözüm fal taşı gibi açıldı. Sikinin başını öpüp kenarlarını yalamaya başladım. Öyle tatlı bir tadı ve öyle temiz bir siki vardı ki, bir tane kıl yoktu. “Bebeğim başını ağzına al, dondurma yalarmış gibi!” dese de, başı ağzıma zor giriyordu.

10 dakika kadar yaladım ve beni yukarı çekti, “Gel sana ata binmeyi öğreteyim!” diye gülerek üzerine aldı ve, “Aşkım ağzına almada zorlandığına göre, amına da zorlanırsın. Sana bırakıyorum, alışa alışa al!” dedi. Amım zaten seller sular gibi akmış, yarağını amıma denkleyip üzerine oturayım dedim, ama nerde. Başı bile girmiyor. Ama Hakan öyle sabırlı, öyle tatlıydı ki, mecburdum onu almaya. Kendimi rahat bırakıp sürekli denedim.

En sonunda kafası biraz girdiği an gözümden yaş geldi. Ben zorlayıp almaya uğraşırken, Hakan, “Aşkım zorla deneme, bırak o kendiliğinden girer!” dedi ve beni öpmeye başladı. Boynumu, göğüslerimi ve dudaklarımı öpüyordu. Yarağının kafasına resmen akıyordum. Dediği gibi, kendiliğinden yavaş yavaş girmeye başladı. Sanki kızlığımı bozuyordu, resmen içim yırtılıyor sandım. Baya sürdü, ama en sonunda içime alınca, kocaman bir ‘Ohhh!’ çekip boynuna sarıldım. Hakan ise, “Bak aşkım, aldın sonunda! Şimdi işi akışına bırak, kendin in kalk!” dedi. O koca yarak içimi doldurmuş, ben ardı ardına Orgazm olurken, dayanamadım başladım inip kalkmaya.

Ya bir erkek bu kadar kendine sahip olabilir mi? Kocam 3 dakikada biterdi. Hakan beni 1 saate yakın, her pozisyonda, kanırta kanırta sikti, perişan etti. Son sözü, “Korunuyor musun aşkım?” idi. Ben de, “Korunuyorum canım, korunmasam bile doldur içimi döllerinle, kurban olsun Nurhayat bu yarağa!” dememle, içime sıcak sıcak döllerini fışkırttı. O boşalırken, ben de son kez gelip dudaklarına yapıştım. Sonra o koca yarağından inip göğsüne yattım.

O an dünyalar benim oldu sanki. Hakana, yalvarırım, beni kötü bir kadın sanma, kocamdan sonra ilk defa seninle böyle birşey yaşadım, ama inan ki pişman da değilim! dedim ve sikini bir daha ağzıma alıp, o kol gibi yarağın içinde bir damla döl bırakmadım.

Sonra beraber kalkıp duşa girdik. Ama yürüyüşüm değişmiş, bacaklarım birbirinden ayrık yürüyordum. Hakan ise gülerek, “Merak etme aşkım, sabaha bir şeyin kalmaz!” dedi ve götümü okşayarak, “Sen daha benim bu yarağı arkana bile alacaksın zamanı gelince!” diyerek gülüyordu.

Sabaha kadar Hakan amımı 2 kez daha o koca yarağına doyurdu. Sabah beraber kahvaltı yaptık ve Hakan da evine döndü. O da evli ve çok şanslı bir karısı var. Ben onun evliliğine göz dikmiş bir bayan değilim.

Tanrı yuvasını bozmasın, ama beni de yaraksız bırakmasın. O günden beri Hakan’la sürekli buluşup sevişiyor ve sikişiyoruz, ilerde onun o koca yarağını arkamdan da alacağım.

Bu yaptığımdan pişman değilim, kocam bunu hak etti.

Beyler hanımlarınızı ihmal etmeyin!

Kendinize iyi bakın.

Nurhayat..

1100 gösterim, 0 gün

Çok canım yanıyor, ne olur çıkar!

Anal Seks Hikayesi ✔️, Erkek Seks Hikayesi ✔️, Evli Seks Hikayesi ✔️, Fantazi Seks Hikayesi ✔️, Kapalı Seks Hikayesi ✔️, Kızlık bozma Seks Hikayesi ✔️ 02 Nisan 2015

Çok canım yanıyor, ne olur çıkar!.

Sedayı ilk sikişimden sonra birbirimize daha da yakınlaşmış, sanki karı koca gibi olmuştuk. Her fırsat buluşumuzda sikişiyorduk. Ne o doymak biliyordu, ne de ben bıkmak biliyordum. Zaten Seda bıkılacak bir kadın değildi, kendine son derece özen gösteren, bütün sikiş tekniklerine meraklı bir kadındı. Her pozisyonu benimle deniyordu (götten sikişmek hariç). Kocası denilen hıyar hastalık bulaşır diye, bırakın götten sikmeyi, böyle kaymak gibi bir amı bir kere bile yalamamış, Seda da bana yalatıp zevkini çıkarıyordu. Sedanın götünü birkaç kez yokladım, acaba sikebilirmiyim diye, fakat Seda hiç götten siktirmediğinden dolayı, acır diye korkuyor ve hep yan çiziyordu. Bir gün dükkana gelip, “Sana bugün bir süprizim var, akşama ablama gidiyorum, sen de ayarla oraya gel, hatta gece müsait olursan ben orda kalacağım sen de kal, sabaha kadar sik beni!” dedi.

Ben de, “Tamam!” dedim, hemen evi arayıp hanıma, “Asker arkadaşım İstanbula gelmiş, buluşalım sohbet ederiz dedi, onun yanına gideceğim!” diye bir yalan uydurdum. Dükkanı kapatır kapatmaz soluğu Sedanın ablasının evinin önünde aldım. Sedayı cepten aradım ve “Geldim, aşağıdayım!” dedim. Hemen kapıyı açtı çıktım yukarı. Biraz da, ablası evde diye sıkılarak girdim içeriye, salona geçtim. Muhteşem donatılmış bir masa, bir büyük rakı, birtek kuş sütü eksik. Sedacığım da üstüne ince tül şeklinde bir elbise giymiş, sanki baloya gitmek için hazırlanmış gibiydi. Ablasını sorduğumda, ablasının evde olmadığını, bir arkadaşına gittiğini ve bize kıyak yapmak için bu gece orda kalacağını söyledi. Bunu duyunca sevinçten deliye döndüm. Hemen oturduk yemeğe, güle oynaya yemek yedik. İçkilerimizi yudumlarken geçtik koltuğa. Seda beni öyle bir özlemiş ki, hemen önüme oturdu, çıkardı yarağımı ve yalamaya başladı. Tabi ben de bir elimle saçlarını okşarken, bir elimle de göğüslerini okşuyordum. Seda iyice azmıştı, “Gel kocacığım odamıza gidelim, doyur beni bu gece sikine!” diyerek beni ablasının yatak odasına götürdü…

Başladık sevişmeye artık. İkimiz de çırılçıplak soyunup deli gibi sevişirken, birden, “Evet canım, bu geceki süprizmi açıklıyorum!” diyerek arkasını döndü ve götünü dayadı ağzıma. “Bu gece burası senin olacak! Götümü sikmeyi çok istediğini biliyorum! Sana kızlığımı veremedim, ama götümü sen boz kocacığım!” dedi. Ben zaten dünden razıydım, başladım küçücük göt deliğini yalamaya. Ben yaladıkça götünün deliği açılıp kapanıyor, Seda zevkten inliyor, amının suları açık kalmış çeşme gibi şıpır şıpır damlıyordu. “Hadi o çok istediğin götümü sik aşkım, del bakire götümü!” diye inlemeye başladı. Benim de artık dayanacak halim kalmamıştı zaten, yarağımı dayadım göt deliğine. Fakat girecek gibi değildi. Ben zorladıkça, Seda altımda hem istiyor, hem de, “Ne olur canımı yakma!” diye yalvarıyordu. Baktım böyle olmayacak, hemen krem aramaya başladım…

Çekmecelere bakarken ne görsem beğenirsiniz? Plastik Yarak ve hemen onun altında porno dergiler vardı. Demek ki ablası da bunlarla idare ediyordu. Neyse kremi buldum ve Sedanın götünü iyice kremleyip, birazcık da kendi aletime sürüp başladım işleme. Yarağımın kafasını göt deliğine yanaştırıp dayandım. Yarağımın başı göüne girdiğinde, Sedadan bir Ağıhhh! sesi geldi. “Tamam canım kafası girdi, kendini kasma, gerisi rahat girer!” diyerek teselli etmeye çalışırken, bir yandan da hafif hafif bastırmaya devam ediyordum. Yarısına kadar girdikten sonra sokup çıkarmaya başladım. Her seferinde biraz daha derine sokuyordum. Dibini bulduğumda götü artık iyice alışmış, Seda da zevk çığlıkları atmaya başlamıştı, “Sik götümü kocacığım, sik aslanım, her deliğim senin!” diyerek altımda kuduruyordu. Sedanın götünü yaklaşık 20 dakikaya yakın siktikten sonra götüne boşaldım. O gece Seda ile sabaha kadar, dinlene dinlene, amdan götten sikiştik. Sabah olunca da ikimiz beraber çıktık evden. Seda arabadan 2 sokak aşağıda indi, ben de eve şöyle bir uğrayıp dükkana gittim.

Tüm gece boyunca 2 saat anca uyumuştum. Artık akşam olsun da eve gideyim yatayım diye beklerken, dükana bir telefon geldi. Arayan hatun, “Merhaba, ben Sedanın ablası Eda!” deyince şaşırdım. Merakla, “Buyrun Eda hanım?” dedim. “Adnan bey, sizinle birşey konuşmak istiyorum, bu akşam bana uğrayabilirmisiniz, nasılsa evi artık biliyorsunuz, hem de yatağıma kadar!” deyince, birşeyler olduğunu anladım ve “Peki, uğrarım!” dedim, telefonu kapattım. Sonra Sedayı arayayım, durum nedir, ona bir sorayım diye düşündüm, fakat sonradan vazgeçtim. Akşam oldu dükkanı kapatıp, hanımı aradım, “Arkadaşım bugece memleketine dönecek, onu uğurlamaya gidiyorum!” deyip, doğruca gittim Eda hanımın evine. Biraz da çekinerek kapıyı çaldım. Eda hanım kapıyı açtığında, bir an yanlış zamanda gittim diye düşündüm, öyle ki üstünde ince gecelik gibi bir tül parçasından oluşan elbise, sütyen yok, altında da Sedanın tangası gibi bir tanga vardı…

Beni içeriye buyur etti, geçtim salona oturdum. Meraktan kuduruyordum, acaba ne oldu diye, fakat çaktırmamaya özen gösteriyordum. Biraz havadan sudan sohbet ettikten sonra, Eda hanım nihayet, “Adnan bey, şimdi sana bir video seyrettireceğim!” dedi ve gitti hemen açtı Televizyonu, Video Camerayı Televizyona taktı. Video başlar başlamaz ben şok oldum. Videoda sikişen çift bizdik, yani Seda ve ben. Dün geceki sikişimiz başından sonuna kadar olduğu gibi çekilmişti. İşin doğrusu ben biraz bozuldum, ama bir yandan da Sedayı iyi becermişim diye keyifleniyordum. Video bitmek üzereyken, kafamdan, şimdi bunu neden kayıt etti ve ne yapmaya çalışıyor diye düşünceler geçiyordu. Acaba bana şantaj mı yapmak istiyordu. Sonra birden aklıma çekmecesindeki Plastik Yarak ve pornodergiler geldi. Lavaboya gitme bahanesiyle kalktım ve hemen yatakodasına gidip onları aldım geldim, attım Edanın önüne. Tabi bir anda o da kızardı…

Bir müddet sessiz kaldıktan sonra, “Ne yapayım, benim Seda gibi sikicim yok ki, mecbur bunlarla idare ediyorum!” dedi. Tabi ben de, fırsat bu fırsat deyip, bir anda Edanın dudaklarına yapıştım ve öpüşmeye başladık. Sonra kulağına, “Eğer istersen ben ikinize de yeterim!” dedim. Eda birkaç saniye durakladıktan sonra, “Ben de zaten onu istiyordum, bu Videoyu da koz olarak kayıt etmiştim, ama buna bile gerek yokmuş!” diyerek, elimden tuttuğu gibi beni direk yatak odasına götürdü ve yatağın üzerine itti. Bir anda ne olduğunu anlamadan çırılçıplak soydu beni ve yapıştı yarrağıma. Öyle bir yalıyor ki yarrağımı, arada ısırıyor, canım yanıyor ama sesimi çıkarmadan devam etmesini istiyordum. Biraz daha yaladıktan sonra, kendi de üzerindeki gecelik gibi giysiyi soyundu ve o hiç sikilmemiş amını dayadı ağzıma. Amını yalamaya başlayalı daha 2 dakika geçmeden, inleyerek boşaldı ağzıma. Deli gibi soluk alıp veriyor, “Bu gece dağıt beni!” diye yalvarıyordu.

Biraz dinlendikten sonra tekrar sevişmeye başladık. Edanın, “Bak canım sen benim ilk erkeğimsin, şimdi içime istiyorum seni, ama ne olur canımı yakma, çok korkuyorum, ne olur yavaş!” demesi beni çıldırtı sanki. Sırtüstü yatırıp bacaklarını ayırdım, dudaklarımı dayadım amcığına ve o küçücük, hiç yarrak girmemiş amcığını tekrar yalamaya başladım. Eda tekrar orgazm olup kıvranmaya başlayınca, yukarı kayıp yarağımın kafasını amına yerleştirdim ve yavaş yavaş sokmaya başladım. Yarağım girdikçe, Eda bağırmaya ve “Çok canım yanıyor, ne olur çıkar!” demeye başladı. Benim tepem atmıştı, “Tamam o zaman ben gidiyorum, Seda beni bekliyor, gider onu sikerim, o hiç bağırmıyor, zevk çığlıkları atıyor!” diyerek biraz gaz verdim. Eda da, “Bırak şu orospuyu, zaten o açtı başıma bu işleri, ben kendi kendime yetiyordum, aklıma senin yarrağını soktu, iyice azdırdı beni, tamam sok dibine kadar, hiç sesimi çıkarmayacağım, benim o orospudan neyim eksik?” dedi…

Eda öyle der demez yarağımı taşaklarıma kadar amcığına kökledim. Edanın o anki bağırmasını duymanız lazımdı, inanın apartmanı başıma yıkacak diye korktum. Kızlığını bozmuştum ve tabi artık o dakikadan sonra vazgeçmek olmazdı, yarrak kılıfını buldu. Amına deli gibi girip çıkıyorum, piston gibi pompalıyorum. 10 dakika siktikten sonra Eda da zevk almaya başlamış, “Söyle Seda orospusuna, artık ben de ortağıyım!” diyerek altımda inliyordu. Bir süre daha siktikten sonra, ikimiz de aynı anda sarsıla sarsıla orgazm olup boşaldık…

O gece bir daha sikmedim, fazla canı yanmasın ve seksten soğumasın diye, ama daha sonraki günlerde defalarca siktim tabi. Şimdi ikisi de benim karım gibi oldu, canım hangisini sikmek isterse istediğim gibi sikiyorum. Şu ana kadar Sedanın henüz ablasını da siktiğimden haberi yok. Ama benim niyetim ikisini birlikte aynı yatakta sikmek!

Adnan..

1227 gösterim, 1 gün

Gavur amı gibi yanıyordur bununki, ne sikilir be!

Aldatma Seks Hikayesi ✔️, Erkek Seks Hikayesi ✔️, Evli Seks Hikayesi ✔️, Kapalı Seks Hikayesi ✔️, Olgun Seks Hikayesi ✔️, Swinger Seks Hikayesi ✔️ 02 Nisan 2015

Gavur amı gibi yanıyordur bununki, ne sikilir be!.

İstanbul, memleketim sayılır. 36 yaşında, ve evli, esnaflık, yani mahallede bakkallık yapan biriyim. Haliyle de insanlarla içli dışlı olarak yaşıyoruz, her gün, her yaştan insanlarla, her türlü şeylerlede karşılaşıyoruz. Daha dükkanı yeni, açmıştım ve müşterilerimi yeni yeni tanımaya başlamıştım. Gelenler, “Hayırlı olsun!” deyip biraz sohbet, ederlerdi.

Birgün gelen malları yerleştirmeye dalmışken, “Merhaba!” diyen kadife gibi sexy bir sesle irkildim. Arkamı döndüğümde daha da şok olmuştum. Karşımda sanki bir Huri duruyordu. Yaklaşık 1.70 boylarında, 65 kilo kadar, tam bir manken vücudu ölçülerinde, Türbanlı, esmer güzeli bir afet. Bir an durakladıktan sonra, “Buyrun?” dedim. Bana, “Hayırlı olsun, iyi ki yakınımıza açtınız bakkalı, çok iyi oldu!” dedi. Birkaç birşeyler alıp, “İyi günler, görüşürüz!” deyip gitti. Bense halen kendime gelememiştim. Aynı hatun birkaç gün sonra yine geldi, güler bir yüzle, “Nasılsınız? O gün biraz aceleyle gelip gittim, tanışma fırsatımız olmadı, benim adım Seda, karşı binada oturuyorum.” dedi. “Ben de Adnan, tanıştığıma memnun oldum!” diyebildim sadece. Normalinde çok geveze olan ben, sanki onu görünce süt dökmüş kedi gibi oluveriyordum ve kendime şaşırıyordum. Türbanlı olmasına rağmen çok güzel ve sexy bir kadındı, hele kokusu beni dahada büyülüyordu.

Hatun artık hergün gelmeye başlamış ve her geldiğinde sohbetlerimiz biraz daha artmaya başlamıştı. Samimi olmuş, bir arkadaş ve dost gibi olmuştuk. Bazen günde 9-10 sefer geldiği oluyordu dükkana. Yine dükkana geldiği günlerden birinde, hava sıcak olduğundan, ince bir etek, üstüne de uzun kollu bir badi giymişti. Ama badisi çok dar ve tüm göğüsleri ortaya çıkmış bir şekildeydi. Ben tabi aniden uçtum, yine müthiş bir görüntü vardı karşımda. Benden bir poşet isteyip, yumurta alacağını söyledi ve tam karşıma domalmış bir şekilde yumurtaları seçmeye başladı. Eteğinin de ince oluşundan dolayı, altındaki o yusyuvarlak kalçalarının arasına girmiş küçücük Tangasını da görünce, o an saldırmamak için kendimi zor tuttum. Bir an kendime geldim (ve kendi kendime Adnan sen ne yapıyosun, esnafsın sana hiç yakışıyor mu! demeye başladım). Bir yandan da o görüntü gözümün önünden gitmiyor, sikme hayali ile avunup duruyordum.

Bir de tabi evliliklerimiz var, o evli, ben evli, bu durumu dahada zora sokuyordu. O hergün alışverişe gelip gidiyor, hep etek giyiyor, ben de görüntüsü ve dükkanı saran kokusu ile idare ediyordum. Cesaretsizlik mi, yoksa esnaf olmanın korkusu mu beni ona açılmaktan alıkoyuyordu, bilemiyordum. Böylelikle aradan 2-3 ay gibi bir zaman geçmişti. Birgün acele ile dükkana gelip, ablasının hasta olduğunu, benim arabamla onu acil ablasına götürüp götüremeyeceğimi sordu. Ben de, “Tabii ki götürürüm!” deyip, hemen hanımı dükkana çağırdım ve Seda ile ablasına doğru yola koyulduk. Yolda giderken sohbet ettik biraz işte. 2 kardeş olduklarını o an öğrendim. Kendisinin 30 yaşında olduğu, ablasının 42 yaşında olduğu ve yalnız yaşadığını, hiç evlenmediğini, anne ve babasının memlekette yaşadığını, buna benzer şeyleri konuşarak ablasının evinin önüne geldik.

“Ablamı alıp geleyim de hemen hastaneye götürelim!” dedi ve yukarı çıktı. Ben aşağıda arabada onları beklerken, 5 dakika sonra Seda tekrar aşağı inip, çok önemli birşey olmadığını, hastaneye gerek görmekdiklerini, benim de yukarı gelip bir çay içip gidebileceğimizi söyledi. Ben de biraz çekinerek de olsa Seda ile yukarı çıktım. Ablasına geçmiş olsun deyip, bir kenara oturdum. Ama ne yalan söyleyeyim, ablasının biraz yaşı geçmiş olmasına rağmen, yine de Seda kadar güzel ve sexy bir kadındı ve o da kapalıydı. Kafamdan (Gavur amı gibi yanıyordur bununki, ne sikilir be!  ) düşünceleri geçerkern, ablası, “Sedacım yatakodasındaki dolabın üstünde kalın yorgan var, gitmeden onu bana indiriver, üşürsem onu örterim!” dedi. Seda, “Tamam abla!” deyip yatakodasına gitti. Ama hemen geri geldi ve bana, “Orası çok yüksek, merdivene çıkmak lazım, korkuyorum, merdiveni tutarmısın?” dedi. Ben de, “Tabi!” deyip odaya geçtik…

Seda merdivene çıktığında kafamı yukarı kaldırmamla birlikte bütün dünyalar benim oldu sanki. Sedanın hep o hayalini kurduğum tangası ve harika götü artık gözlerimin önündeydi. O muhteşem görüntü beni aldı götürdü. Seda yorganın ucunu bana doğru uzatıp, “Yorganı tutabilirmisin, çok ağır!” dedi. Gözüm tangalı götünde, bir elim yorganda iken Seda merdivenden inmeye başladı. İki basamak inince birden dengesini kaybetti ve benim üzerime düştü (belki de bilerek kendini attı kucağıma). Haliyle ikimiz birden yere yuvarlandık. Sedanın eteği başına geçmiş bir şekilde yerde yatıyor, benim elim de onun kalçalarında ve gözlerimin önünde tangasının yanlarından dışarı taşan bir amcık bana bakıyordu. Artık bu saatten sonra erkekliğe laf getirecek değildim herhalde, üstelik kısmet ayağıma kadar gelmişken (Gökten kucağıma düşmüşken desek daha doğru olur)…

O pozisyondan ikimiz de kalkmak istemiyorduk. Hafiften Sedanın kalçalarını okşamaya başladım. Sedadan ses çıkmayınca daha cesaretlenip öne doğru elimi kaydırmaya başladım. Tangasının yanından elimi içeri soktuğumda, sanki elim sobaya girmiş gibi yanıyordu ve amı ıslanmıştı. O da istiyordu demek ki. Yavaşça kafamı bacaklarının arasına sokup amcığını yalamaya başladığımda Sedanın ufak ufak inlemeleri başlamıştı. Tangayı sıyırdım, kalçasını biraz kaldırdım, artık bırakın yalamayı sanki yiyordum amını. O da artık inlemelerini çoğaltıp, elleri ile başımı amına iyicene yapıştırıyordu. Biz bu arada ablasının içeride olduğunu tamamen unutmuştuk ve işimize bakıyorduk. 2 dakika sonra ikimiz de çırılçıplak kalmıştık. 69 yapıp, o da benim yarağı ağzına almış dondurma gibi yalıyordu. Bir süre yalaştıktan sonra Seda, “Ben artık dayanamayacağım!” diyerek üzerime çıkıp, benim yarağın üstüne birden oturuverdi ve “Ohhhhhhhh!” diyerek inip kalkmaya başladı…

Seda deli gibi zıplıyor ve inliyor, ben de alttan pompalıyordum. Bir süre böyle sikiştikten sonra, Seda bir yandan zevk çığlıkları atarken, bir yandan da beni ilk gördüğü günden beri arzuladığını ve hep bugünü beklediğini söylerken aniden sarsılarak ve bağırarak orgazm oldu. Sonra birden üzerimden inerek sırtüstü yere halıya uzandı ve “Hadi Adnanım sen de çık göklere, bırak döllerini içime!” diyerek bacaklarını ayırarak havaya kaldırdı. Ben de yuvarlanıp bacak arasına yanaştım ve bacaklarını omuzuma alarak amına girdim. Uzun zamandır sikmeyi hayal ettiğim kadının altımda olmasının verdiği heyecanla, daha amına 5’inci girişimde boşaldım ve sedanın üstüne yığıldım. O çok istediğim Sedaya sahip olmuştum artık…

Zevkten mayışmış bir halde ve kendimden geçmiş bir şekilde, yarağım Sedanın amında küçülürken, “Bitti mi işiniz?” diyen ablasının sesiyle kendime geldim. Kafamı çevirdiğimde ablasının bizi seyrettiğini gördüm. Ablası Seda ile sikişmemizin ne kadarını izledi bimiyorum ama, kızgın değildi, aksine gülerek içeriye doğru gitti. Dükkanda bekleyen benim hanımı şüphelendirmemek için, hemen giyinip çıktık. Yolda giderken Seda bana herşeyi anlattı. Beni çok istediğini, ama bunu bana söyleyemediğini, ablasının da böyle bir fikir verdiğini söyledi. Ablası iyi ki de vermiş böyle bir fikri, bana kalsaydı halen Sedanın tangasının hayalini kuruyor olacaktım. Ama şimdi, Sedayı yarın nasıl bir pozisyonda siksem, acaba götten de verir mi, acaba ablasını da sikebilirmiyim hayalleri kuruyorum :))

Adnan..

1208 gösterim, 0 gün

Küfürlü konuşması o kadar çok hoşuma gittiki !

Aldatma Seks Hikayesi ✔️, Bayan Seks Hikayesi ✔️, Evli Seks Hikayesi ✔️, Fantazi Seks Hikayesi ✔️, Kapalı Seks Hikayesi ✔️, Swinger Seks Hikayesi ✔️ 01 Nisan 2015

Küfürlü konuşması o kadar çok hoşuma gittiki !.

İstanbul‘dan Meltem, 25 yaşında, genç, 1.65 cm boyunda, 55 kilo, kapalı, bir bayanım. Evliydim ve evliliğim iyi gitmiyordu, hatta kocamla yataklarımızı bile ayırmıştık. Bir gün evde boş boş oturuyordum, sıkıntıdan patlamak üzereydim. Öylesine TV’de kanalları gezerken bir müzik kanalında kaldım ve o güne kadar hiç ilgimi çekmeyen kanala ismini yazan ve numaralarını bırakan kişileri okumaya başladım.

Onlarca insan biraz kendinden bahsedip numaralarını yazmışlar bayan arıyorlardı. O sırada can sıkıntımın çözümün bulmuştum. İstanbul dışından birini arayıp, biraz makara yapacaktım. Öyle de yaptım, birine çağrı attım. Aradan 2 dakika geçmeden beni aradı ve maceramız burada başladı.

Bir anda o aradığım numarayı telefonumda görünce, nedenini bilmediğim bir heyecen kapladı içimi. Açıp açmamakta kararsız kaldım, sonunda merakım ağır bastı ve açtım, “Efendim?” dedim. Karşımdaki ses, “Kiminle görüşüyorum?” deyince, ne söyleyeceğimi bilemedim ve “Yanlış oldu, kusura bakmayın!” deyip kapattım. Ama içim içimi yiyordu. Karşımdaki ses o kadar sempatikti ki, dayanamadım 3 dakika sonra tekrar çağrı attım. Tekrar beni aradığında açtım ve az önceki davranışım için özür diledim ve konuşmaya başladık.

İsminin Mehmet olduğunu ve Balıkesir’de yaşadığını söyledi. 27 yaşında, 1.79 boyunda, 65 kiloda, sempatik, güler yüzlü olduğunu belirtti. Güvenlik görevlisiymiş. Nasıl bir ilişki, beklediğimi sordu. Ben de, “Sadece canım sıkıldığı için çağrı attım, başka bir amacım yok!” dedim. İlerleyen dakikalarda Mehmet evli olduğunu söyledi. Ben de ona karşı yalan söyleyemiyordum. Yüzünü görmediğim, hiç tanımadığım bir kişiye ufaktan ufaktan ısınmaya başlamıştım. Benim de evli olduğumu, ancak kocamla anlaşamadığım için ayrı yataklarda yattığımızı söyledim. Ve bu şekilde tanışmayla başlayan konuşmamız tam 3 saatten, fazla sürdü. Zamanın nasıl geçtiğinin farkında değildik ikimiz de. Ancak telefonu kapatmak zorundaydım, akşam oluyordu ve kocam gelmek üzereydi. Müsade isteyip, bu gece fırsat bulursam çağrı atacağımı söyleyip kapattım.

Yemek hazırlarken kocam geldi. Yemek yedik. Bulaşıkları yıkadım. Biraz TV seyrettik. Kocam eve herzaman yorgun geldiği için, biraz TV seyrettikten sonra yatmaya gitti. Benim de beklediğim buydu. Biraz derin uykuya dalmasını bekledim ve Mehmet’e çağrı attım. Aradı, tekrar konuşmaya başladık. Saatler ilerledikçe konu yavaş yavaş seks, tarafına kaymaya başladı. Bunun farkındaydım, ama kendimi Mehmet’e karşı frenleyemiyordum. Ne olacaksa olsun deyip, kendimi olayın akışına bıraktım ve artık telefonda sex yapmaya başladık. O kadar azdırıcı konuşuyordu ki, sanki telefonda değil de yanımdaydı. Adeta beni telefonda sikiyordu, her konuşmamızda mutlaka orgazm oluyordum.

Bu şekilde günler, günleri, haftalar haftaları, aylar da ayları kovaladı ve aradan 6 ay geçti. Ama içim dışım tamamen Mehmet olmuştu, her fırsatta telefonda konuşuyor ve mesjlaşıyorduk, MSN’de chat yapıyorduk. Birgün bana, artık daha fazla dayanamayacağını, yıllık izine ayrılıp, 10 günlüğüne İstanbul’a yanıma gelmek istediğini söyleyince, dünyalar benim oldu. 6 aydan beri telefonda konuşup, sadece MSN’den tanıdığım sevgilimi sonunda gerçekten görüp tanıyacaktım. Ancak onun otel odalarında kalmasına gönlüm razı olmadı. Aklıma biricik arkadaşım Serpil geldi. Serpil dul bir kadındı ve tekbaşına yaşıyordu, Mehmet onun evinde kalabilirdi.

Hemen Serpil’i aradım ve durumu anlattım. Serpil direkt, “Canım benim, gelsin, istediği kadar kalabilir!” dediğinde, sevincim bin kat daha arttı. Böylelikle ev işini de halletmiştim, hemen Mehmet’i aradım ve Serpil’de istediği kadar kalabileceğini söyledim. O da bu habere çok mutlu oldu.

Aradan 3 gün geçti ve sabırsızlıkla beklediğim sevgilim bu gece, gelecekti. Balıkesir’den yola çıkarken beni aradı ve “4 saat sonra yanındayım aşkım, artık bu hasret bitecek ve 10 gün boyunca unutamayacağın anlar yaşatacağım sana!” diyordu. Hemem kocamı aradım ve 9-10 gün Serpil’de kalacağımı söyledim. Kocam herzamanki gibi, “Umurumda değil, istersen hiç gelme!” dedi. Bu şekilde cevap beklediğim için hiçte garipsemedim, zaten formalite icabı söylemiştim :)) Hemen birkaç parça giysi aldım yanıma ve uçar adımlarla Serpil’e koştum. Hazırlanmaya başladım, makyajımı yaptım, üzerime dizimin 4 parmak üzerine gelen siyah eteğimi ve beyaz gömleğimi giydim, türban’ımı yaptım, üzerime ince bir tunik aldım. Serpil’le birlikte gidecektik Beşiktaş’a Mehmet’i karşılamaya. Serpil de hazırlandı, o da benim kadar güzel, ve alımlı, olmuştu. Beklenen saat, geliyordu, artık aşkımı karşılamaya gidebilirdik.

Serpil’le Besiktaş’a indik ve bir cafeye girdik. Mehmet gelinceye kadar bir kahve içip heyecanımı dindirmem gerekliydi. Derken telefonum çaldı, sevgilim arıyordu, açtım. “Ben indim, Barbaros meydanında deniz kenarında bekliyorum!” dedi. Heyecanım hafiften azalmışken yine tavan yaptı, “Tamam 5 dakika içinde oradayız!” dedim ve hemen hesabı ödeyip çıktık ve Barbaros meydanına gittik. Mehmet arkası bize dönük, bankta oturmuş, bir sigara yakmış, denizi seyrediyordu. Heyecandan ölmek üzereydim, ayakta duramıyordum, Serpil bu durumu farketti ve hemen koluma girdi. Sakin adımlarla arkasından yavaşca yaklaşıp ön tarafına geçtim ve Final anı…

Mehmet’i görünce nutkum tutuldu, o kadar yakışıklı ki, tarif edemem. “Merhaba ben Meltem!” der demez hemen ayağa kalktı ve birbirimize sarıldık. Sanki senelerdir tanışıyormuşuz ve uzun zaman sonra tekrar buluşmuşuz gibi birbirimizi bırakamıyorduk. Serpilin, “Piişşttt ben de burdayım, beni unuttunuz!” sözüyle ayrıldık ve Serpil’i tanıştırdım. Sonra hiç vakit kaybetmeden atladık Serpil’in arabaya, yola koyulduk. Biran önce eve gitmek için sabırsızlanıyorduk. Arabada biraz sohbet ettik. Yarım saat sonra sokağın başına geldiğimizde, bizi beraber görmemeleri için Mehmet’i indirdik. Ben Serpil’le, Mehmet de arkamızdan apartmana girdik. Hep beraber asansöre bindik ve Serpil’in daireye çıktık.

İçeriye girip, Serpil kapıyı kapatır kapatmaz, hemen sevgilimin üzerine atlayıp, “Tekrar hoşgeldin aşkım!” deyip dudaklarına yapıştım. Serpil’in yanımızda oluşuna aldırmadan uzun uzun ateşli, bir şekilde öpüştük. O kadar arzulu, ve tatlı öpüyordu ki, beni kendimden geçirmeye yetmişti. Serpil’in götüme şaplak atmasıyla kendime geldim. Serpil, “Mehmet kendi evinde gibi rahat hisset kendini canım, geç istediğin yere otur. Müsadenizle ben üzerimi değiştireyim…” diyerek odasına gitti. Biz de salona kanepeye geçip oturduk. Gözlerimizi birbirimizden alamıyorduk. Az önceki ateşli, öpüşme beni kendimden geçirmiş ve amım ıslanmıştı. Ama acelemiz yoktu, daha önümüzde tüm gece, vardı.

Serpil çok rahat bir kadın, olduğu için, dizlerinin üzerinde bir şort ve sıfır kol bir tişörtle geldi, Mehmet’e, “Tekrar hoşgeldin!” diyerek karşımıza oturdu. Kısa bir sessizliğin ardından ben Mehmet’e, “Ya aşkım sormayı unuttum, ne içersin? Soğuk sıcak?” dedim. Bir bardak meyva suyu istedi. Hemen kalktım, mutfağa gidip hepimize birer bardak meyva suyu koydum ve salona geri geldim. Baktım Serpil ve Mehmet muhabbete başlamışlar konuşuyorlardı. Servisi yaptıktan sonra ben de katıldım muhabbete, konuşmaya devam ettik. Muhabbet koyu olduğundan vaktin nasıl geçtiğini anlamadık.

Bu arada karnım acıkmaya başladı. Mehmet’e, “Aşkım sen acıkmadın mı yaa? Ben acıktım! Sen üzerini değiştir, biz Serpil’le birşeyler hazırlayalım, yiyelim!” dedim. Mehmet Serpil’e, “Bir mahsuru yoksa ben bir duş almak istiyorum, yol beni biraz yordu.” dedi. Serpil, “Aşk olsun canım yaa, kendi evin gibi rahat ol!” dedi ve biz mutfağa, sevgilim de duşa girdi. Serpil de gerçekten benimkini çok yakışıklı bulmuş ve onun da benim gibi dibi düşmüştü.

Biz mutfakta uğraşırken sevgilim duşunu alıp, üzerinde bir şort ve tişörtle mutfağa yanımıza geldi, bana arkadan sarılarak, “Kolay gelsin aşkım!” diyerek boynumdan öptü. Benim oramdan çok zevk aldığımı ona daha önce telefonda söylemiştim. “Sabırsızlanma aşkım, daha önümüzde koskoca 10 gün var, biraz bekle, önce yemek yiyelim!” dedim. Oturduk yemek yedik, biraz daha sohbet ettik. Serpil, “Arkadaşlar ben yatıyorum, siz ister oturun, ister yatın!” diyerek yanımızdan ayrıldı. Ben de, “Aşkım sen salona geç, ben masayı toplayıp geliyorum!” dedim. Masayı toparladım, salona geçtim.

Serpil elinde nevresim ve bir yastıkla geldi. “Napıyorsun kız?” dedim. Serpil, “Misafiri kanepede yatıracak halim yok ya, yatak odası sizin, ben burada yatarım!” dedi. Bütün çabalarıma rağmen, “İtiraz istemiyorum!” diyerek salonda yatacağını söyledi ve “Artık siz de yatın, çok geç oldu!” dedi. Tam biz yatakodasına giderken arkamızdan, “Fazla ses çıkarmayın, gerçi uyanmam, ama uyanırsam benim de canım ister!” dedi ve kahkahayı patlattı. Biz de sevgilimle gülüşerek, sarmaş dolaş yatak odasına girdik.

Kapıyı kapatır kapatmaz yine aynı şekilde ayakta öpüşmeye ve yiyişmeye başladık. Ama bu sefer ellerimiz de boş durmuyor, birbirimizin vücudunu keşfediyordu. Bir yandan öpüşüyor bir yandan birbirimizi soyuyorduk. Kısa sürede ikimiz de çırılçıplak kaldık. Yatağa geçme vakti geldi ve lambayı kapatıp, duvar dibindeki kırmızı spot ışıkları açtım. Serpil zevkine düşkün olduğu için özel yaptırmıştı bunları. İçerisi loş ışıkla tam bir fantazi, odası olmuştu.

Hemen yatağa geçtik ve kaldığımız yerden öpüşmeye devam ettik. Mehmet’in üzerine çıkmıştım ve yarağını amıma sürttürüyordum. Onu dudaklarından başlayarak aşağı doğru yalaya yalaya yarağına indim. Oral seks’e hasrettim ve elime alıp başladım yalamaya. Yarısını bile ağzıma almakta zorlanırken kendimi alıştıra alıştıra daha fazlasını almaya çalışıyordum. Kısa bir süre sonra 69 olduk, birbirimizi birer aç kurt gibi yalıyorduk. Amımı okadar güzel ve profesyonelce yalıyordu ki, bu işi çok iyi biliyordu. Kimbilir bu güne kadar kaç tane kadınla birlikte oldu, ama artık hiç birşey umrumda değildi. Artık beraberdik ve bu anın tadını çıkarmalıydık.

Sevgilim amımı ve götümü yalarken, ben de yarağını yalıyor, biryandan da zevkten inliyordum. Daha fazla dayanamadım, kasılarak, titreyerek ve bağıra bağıra orgazm, olmaya başladım. Sevgilim benim boşalacağımı anladığı anda amımın tamamını ağzının içine almış, içine çekiyordu. Hayatımda ilk defa bu kadar siddetli ve zevk alarak boşaldım. Gerçekten işini çok iyi biliyordu, bütün am sularımı temizlemiş, halen yalamaya devam ediyordu. Ben de onun yarağını yalamaya devam ediyordum, ama onun daha boşalmaya niyeti yoktu. Üstünden yavaşca doğruldum ve ona doğru döndüm. Elime yarağını alarak vıcık vıcık amıma sokmaya başladım. Amım nekadar ıslak da olsa, yarağı büyük olduğu için almam kolay olmuyordu. Alıştıra alıştıra yavaşca üzerine oturuyordum. Biraz canım yanıyordu, ama aldığım zevk acıyı biraz olsun bastırıyordu. Acı ve zevki beraber yaşamak çok güzel, bir duyguydu.

Artık yarısından fazlası girmiş ve kalanı halen amımın duvarlarını zorlaya zorlaya giriyordu. Biryandan içime alırken, bir yandanda ufak ufak hareketlerle oturup kalkıyordum. Zevkten ölmek üzereydim, çığlık atmamak için alt dudağımı ısırıyordum. Sonunda tamamı içimdeydi artık. Kısa bir süre hareketsiz kaldıktan sonra hafif tempoyla oturup kalkmaya devam ettim. Sonra da hızlanmaya başladım. Duyduğum acı yerini tamamen zevke bırakmış, ikimiz de bulutların üzerinde uçuyorduk.

Bu pozisyonda bir süre sikiştikten sonra artık üstte durmaktan yoruldum ve yer değiştirdik. Ben sırtüstü yattım, sevgilim bacaklarımı omuzuna aldı ve o koca sikini bir seferde amıma geçirdi. Elimde olmadan öyle bir bağırdım ki, salonda yatan Serpil mutlaka duymuştur. Bu pozisyonda sevgilimin hareketleri daha sert, olmaya başladı. Amımı hızlı hızlı sikerken, göğüslerimi de yoğuruyordu. Yaklaşık 15 dakika da bu şekilde siktikten sonra artık sonunda boşalacaktı. Kendini kontrol etmesini çok iyi biliyordu. Ben de gelmek üzereydim, ikimiz de inleyerek aynı anda boşaldık. Sevgilim döllerini amımın içine akıttı ve yarağı amımın içindeyken üzerime uzandı kaldı. Ter su içinde kalmıştık.

Bir süre üzerimde yattıktan sonra kalktı. Ben de hemen dölleri her yere akmasın diye amıma bir peçete koydum, ve doğru banyonun yolunu tuttum. Peşimden sevgilim de geldi ve bana banyoda arkadan, sarılarak teşekkür etti. Ben de ona daha bunun bir başlangıç olduğunu söyleyince, ikimiz de gülüştük. Bu arada sesimize Serpil uyanmış, uyku sersemi kalkmış, sesimize doğru gelmişti. Serpil banyoda bizi o şekilde çıplak görünce, üçümüz de afallamıştık. Serpil özür dileyerek salona döndü. Biz de temizlenip hemen tekrar yatak odasına geçtik, birbirimize sarılarak birer sigara yaktık.

Tabi 6 ayın hasreti hemen öyle bir kerede bitmez. Uzun zamandan beri yarak yüzü görmüyordum zaten ve Mehmet’le tanıştığımızdan beri kendimi parmaklamaktan bıkmışım. Artık bu yarağın tadını çıkarmamın zamanı geldi. Sigaralarımız bitti ve yine öpüşmeye başladık. Bu sefer yine sevgilim benim üstüme çıktı ve dudaklarımdam kulak memelerime, oradan boynuma aşağı yalayarak göğüslerime indi ve göğüslerimin uçlarını dişleyerek emmeye başladı. Bu arada elleri boş durmuyor, ıslanan amıma 2 parmağını sokup çıkartıyordu. Göbeğimi yalaya yalaya amıma indi. Bacaklarımı iyice açtırdı, bir yandan klitorisimi emiyor, bir yandan da parmaklarını sert bir şekilde amıma sokuyordu.

Artık inlemelerim çığlıklara dönüştü ve Serpil’in içeride oluşuna aldırış etmeden çılgınlar gibi sevişiyorduk. Bir süre daha bu şekilde parmakladıktan sonra daha fazla dayanamadım ve tekrar kasılarak boşalmaya başladım. Sevgilim durdurak bilmeden beni zevkin doruklarına çıkarıyordu. Anal, seks’e gelmişti sıra. O koca yarağı busefer götümde istiyordum ve “Götümü sik aşkım, orospun yap beni!” demeye başladım. Gerçektende ağzımdan istem dışı çıkmış kelimelerdi bunlar. Mehmet benim bu şekilde konuştuğumu duyduktan sonra, sanki benden bu kelimelerin çıkmasını beklermiş gibi, o da başladı, “Sikeceğim tabi amına soktuğumun orospusu! Amını da sikeceğim götünü de! Bundan sonra benim orospum olacaksın!” gibi argo kelimeler kullanmaya başladı. Bu şekilde küfürlü konuşması o kadar çok hoşuma gittiki, aldığım zevk bir kat daha arttı.

Serpil daha önce bana, çekmecede kayganlaştırıcı krem olduğunu ve kullanabileceğimi söylemişti. Çekmeceyi açtım, kayganlaştırıcı kremi aldım, Mehmet’e verdim ve önüne dörtayak domaldım. Kayganlaştırıcıyı götüme bolca sürüp, götüme başparmağını sokmaya başladı. Ben de, “Hadi aşkım yarağını sok götüme, götümden sik beni, parçala götümü!” diyerek onu gaza getiriyordum.

Bir süre sonra başparmağını götümden çıkardı ve 2 parmağını soktu götüme. Derken götümdeki parmak sayısı 3 oldu. Parmaklarını götüme deli gibi sokup çıkarıyordu. Bu arada götüm de iyice kıvama gelmişti, “Yeter aşkım, yarağını götümde hissetmek istiyorum!” dedim. Mehmet daha fazla dayanamayarak yarağının kafasını da biraz yağlayıp, amımın dudakları arasından kaydırarak yavaşca götümün ağzına getirdi. Kendimi kasmamam gerektiğini, kasarsam daha çok acıyacağını söyleyerek beni motive ediyordu.

Yavaş yavaş, milim milim götüme girmeye başladığında, ben zevkten kudurmak üzereydim. Kendimi ne kadar sıkmamaya çalışsam da, kocam götümü anca 3 yada 4 sefer sikmiştir ve yarağı Mehmet’in yarağından çok daha ufak olduğundan kendimi azda olsa kasıyordum. En sonunda tamamı götümdeydi. Yavaş hareketlerle gidip geliyordu. Bir zaman sonra zevk almaya başlayınca, ben de götümü yarağına bastırıyor, köküne kadar girmesine yardımcı oluyordum. Mehmet kendinden geçmiş, bana küfürler yağdırırken, ben de ona küfürlerle karşılık veriyordum. Mehmet hızlı hızlı götüme pompalarken, bir eliyle de amımı okşuyor ve orgazm, olmamı sağlıyordu. Götümü yaklaşık yarım saat siktikten sonra dibine kadar kanırtıp boşaldı. Yarağını götümden çıkardığında hemen döndüm yarağını ağzıma aldım, yarağında kalan dölleri bir güzel, emip yuttum.

Biraz dinlenip, birer sigara içtikten sonra Mehmet beni kucaklayıp doğru banyoya götürdü. Birlikte duş aldık çıktık, üzerimizi giymeden yatağa girdik, birbirimize sarılıp oynaştık. Gözlerimiz kapandığında gün ağarmak üzereydi.

Bir ara gözlerimi açtığımda saat, öğleden sonra 5 olmuştu. Açlıktan karnım zil çalıyordu. Kalktım, sutyen ve külot giydim ve odadan çıktım. Yürümekte zorluk çekiyordum. Salondan sesler geliyordu. Baktım Serpil TV seyrediyordu. Beni görür görmez gülerek, “Tünaydın kız orospu, gece neydi öyle yaa? Hem kendiniz uyumadınız, hem beni uyutmadınız! Sabaha kadar sizin sikiş inlemelerinizi dinledim!” dedi. Ben de, “Bundan sonra biraz daha az ses çıkartırız! Kızım ne yapayım yaa, kocaman yarağı var, almak zor oluyor!” dedim.

Serpil yine gülerek, “Valla gece sizin sesinizi duyduktan sonra çok canım cekti yaa, nerdeyse yanınıza gelecektim, kendimi zor tuttum!” dedi. Ben de, “Gelseydin ya kız, grup, yapardık! Madem canın çekti, neden gelmedin kızım? Valla bana uyardı!” dedim ve beraber gülmeye başladık. Serpil, “İlk gece, sizi rahat bırakmak istedim, hem biz bu şekilde konuşuyoruz da, bakalım Mehmet isteyecek mi beni?” dedi. Ben de, “Orası kolay kızım yaa, sen biraz sonra şöyle bir yarım saatliğine falan dışarı çık, ben ağzını ararım, seni nasıl bulduğunu falan sorarım, ona göre ayarlarız birşeyler!” dedim. Serpil, “Tamam zaten markete gidecektim!” dedi.

Ben mutfağa gidip yiyecek birşeyler hazırladım, sonra da üzerimi giyinip, Mehmet’i uyandırdım, birlikte atıştırmak için. Serpil yanımıza geldi ve “Mehmet, ben markete gidiyorum, bir ihtiyacın var mı?” diye sordu. Bizimki de, “Ya sigaram bitti, hem senin için bir mahsuru yoksa bira da alırmısın?” dedi. Serpil, “Tamam !” deyip çıktı. Ben de bizimkinin ağzını aramaya başladım, “Eee aşkım, Serpil’i nasıl buluyorsun? Güzel kız, değil mi?” dedim. “Valla aşkım böyle bir arkadaşın olduğu için çok şanslısın! Çok iyi, temiz kalpli, gerçekten güzel, ve alımlı, bir kız!” dedi. Benim kıskanç olmadığımı bildiği için bu şekilde herşeyi rahat rahat konuşabiliyordu.

“Biliyormusun, bütün gece sesimizden uyuyamamış!” deyince, “Hadi be, tühh yaa, desene daha ilk geceden rahatsız ettik kızı!” dedi. Ben de, “Yok aşkım yaa rahatsız olmamış da, sadece bir ara canı çok istemiş! Aşkım, mesela biz sevişirken yanımıza gelse, bizimle sevişmek istese, o anda ne yaparsın?” dedim. Bizimki, “Valla nerden bileyim aşkım, seninle telefonda 6 aydan beri konuşuyoruz, senin huyunu suyunu biliyorum, ama Serpil’i daha dün gece tanıdım. Bilmem ki nasıl olur? Ayrıca bu sana karşı yanlış bir hareket olmaz mı?” dedi. Gerçekten sevgilimin bu cevabını takdir ettim, “Valla bana uyar aşkım, eğer sen de istersen, Serpil’i de aramıza alalım, grup seks!” dedim. O da, “Sen bilirsin aşkım!” diyerek topu bana attı. “Serpil gelmek üzeredir, sen salona geç, ben bulaşıkları makinaya atıp geliyorum!” dedim.

Az sonra Serpil marketten döndü, biraz sebze meyve almış, birkaç tane bira, bir karton da sigara almış. Sigarayı ve biraları salonda oturan Mehmet’e verdi, sebze meyvelerle mutfağa yanıma geldi. Bana göz kırparak, “Ne oldu? Ağzını aradın mı? Ne diyor?” diye sordu. Ben de gülerek, “Hadi iyisin orospu, o iş tamam!” dedim. Serpil, “Ben ozaman üzerimi değiştireyim! Gel bana yardımcı ol kız, ne giyeyim?” dedi. Birlikte yatakodasına gittik, Serpil dolaptan iççamaşırlarını çıkardı bana gösterdi. Ben de, “Pembe tanga külot takımını giy!” dedim. Yanımda soyunup, söylediğim takımı giydi. Üzerine de kısa bir etek ve bol bir askılı giydiğinde, gerçekten çok seksi olmuştu. Götüne bir şaplak atıp, “Seni azgın orospu, seni, tam sikilmelik oldun!” dedim, gülüştük.

Mutfağa gidip meyve tabağı ve çerezleri ayarladık, salona geçtik. Bizimki Serpil’i görünce, “Oooo, bu ne Serpil yaa? Özel, bir gün mü bugün?” dedi. Serpil de, “Yok yaa, senin için giyindim!” dedi, oturdu. Ben de üzerimi değiştirip geleceğimi söyledim. Şimdi hazırlanma sırası bendeydi. İçeri geçtim, Serpil’in iççamaşırlarından bir tane tanga takım da kendime seçtim, giydim. Üzerine de sadece çok kısa ve bol bir şort giydim, şort ve sutyenle salona çıktım.

Bizimkiler biraları açmışlar içmeye başlamışlardı bile. Beni o şekil gören Serpil, “Bu ne kız, üzerini giymeyi unutmuşsun!” deyip güldü. Ben de, “Yok kızım yaa, unutmadım, hava zaten sıcak, evde de bir sevgilim, bir sen varsın, sizden mi utanacağım?” dedim ve oturdum. Hemen bir bira da bana açıp verdiler. Üçümüz birlikte hem içiyor, hem sohbet, muhabbet, gırgır yapıyorduk. Derken Serpil hafif hafif amını götünü bizimkine sergilemeye başladı. Ben Serpil’e göz kırparak, “Bu ne kızım yaa, amın götün meydanda, kıçında etek var mı yokmu belli değil, bari üzerindekileri çıkar da rahat ol!” dedim. Serpil de, “Tamam hayatım, seni mi kıracağım!” diyerek eteğini ve askılıyı çıkardı. Bizimkinin gözleri fal taşı gibi açıldı. Önüne baktım, yarrağı çoktan çadırı kurmuştu.

Ben rahat dururmuyum, hemen kalktım, ben de şortumu sutyenimi çıkardım ve bizimkinin kucağına bıraktım kendimi, dudaklarına ateşli bir öpücük kondurdum ve yarağını acuçlayarak, “Yarağın taş gibi olmuş aşkım, yoksa Serpil’le sevişmek mi istiyorsun?” dedim. Mehmet de, “Sadece Serpil’le değil, ikinizle de istiyorum!” dedi ve film orda koptu. Serpil hemen geldi ve yapıştı bizimkinin dudaklarına. Bir Serpil öpüyor, bir ben, deliler gibi öpüşüyoruz. Mehmet’in de bir eli Serpil’in amında, bir eli benim amımdaydı.

Oradan kalktık yatak odasına geçtik. Mehmet sırt üstü uzandı yatağa. Serpil’le birlikte üzerimizde kalanları da soyunup, Mehmetin şortunu çıkardık, birimiz yarağını birimiz taşaklarını yalıyoruz. Serpil hemen bizimkime amını döndü ve onlar 69 oldular. Mehmet Serpil’in amını yalarken beni de ihmal etmiyor, hem amımı hem götümü parmaklıyordu. 3 kişi grup daha harika oluyormuş. Birbirilerini yaladıktan sonra Serpil hemen yatağa uzandı ve bacaklarını açtı, “Hadi erkeğim gir içime!” demeye başladı. Ben de, “Hadi aşkım sik şu orospuyu da aklı başına gelsin! Amını götünü sik parçala orospunun!” dedim. Mehmet Serpil’in bacak arasında yerini aldı ve yarağını bana biraz yalattıktan sonra 3 hamlede Serpil’in amına kökledi. Serpil kaçmaya çalışıyor, ama bizimki tutmuş bir kere, bırakır mı, seri bir şekilde sikmeye başladı. Serpil çığlık üstüne çığlık atıyor, ama dinleyen kim!

Kısa bir süre sonra Serpil, “Hadi aşkım, kökle, hızlı hızlı sik, parçala heryerimi, bu amım da götüm de feda olsun sana!” demeye başladı. Serpil Mehmet’e bunları söylerken, bir eli de benim bacaklarımda dolaşıyordu. Birden bacağımdan tuttu, beni kendine doğru çekip, “Gel kız, amını yalamak istiyorum senin!” dedi. Serpil’in bu isteği ilk baştan tuhaf geldi bana, daha önce hiç böyle bir yaklaşımda bulunmamıştı. Mehmet de ordan, “Yalayın birbirinizi orosular!” deyince, amım Serpil’in ağzına gelecek şekilde çıktım üstüne ve Serpil yalamaya başladı. Aman Tanrım, bu ne güzel birşeydi, daha ilk dil darbesinde beni uçurmaya yetti. Mehmet Serpil’in amından çıkıp benim götüme girmeye başladı. Dün gecekinden daha rahat ve zorlanmadan almıştım. Mehmet beni götümden sikerken, Serpil’in ve benim dudaklar birleşmiş, lezbiyenler gibi birbirimizi somurup duruyorduk. Mehmet daha fazla dayanamayıp götümün içine patladı.

Yatakta uzanmış, biz sigara içerken, Serpil daha doymamış olmalı ki, Mehmet’in inik yarağını ağzına almış, kaldırmaya çalışıyordu. Tabi bu arada bir eli de benim amımdaydı. Serpil en sonunda emeline kavuştu, Mehmet’in yarağını kaldırdı ve yarağın kafasına bolca tükürüp, hemen üstüne oturdu ve zıplamaya başladı. Az önce amına ilk kez alırken bağıran Serpil, şimdi zevk çığlıkları atıyordu. Biraz sonra Mehmet bunu üstünden kaldırıp önüne domalttı. Şimdi götten sikilme sırası Serpil’deydi. Serpil götten sikileceğini anlayınca çekmeceden kaydırıcı kremi çıkartıp verdi bana, ben de kremi götüne güzelce yedire yedire sürdüm. Aşkım yarağını Serpil’in göt deliğine dayadı, hafif bastırıp çekiyor, fakat sokmuyordu. Serpil yalvarmaya başladı, “Hadi daha fazla delirtme beni, sok şunu götüme, sik parçala götümü!” diye. Aşkım da yavaşca sokmaya başladı. Soktukça Serpil inliyor, çığlıklar atıyordu. Sonunda hepsini götüne almayı başardı…

Sevgilim buraya tatile gelmişti, ama onu daha çok yoruyorduk. 10 gün boyunca üçlü, birlikte yedik içtik, dinlendik ve sikiştik. Ve ayrılık vakti geldi, aşkım memleketine geri döndü. Ama biz Serpil’le karar vermiştik, aşkımı buraya alacaktık. Burada ona bir iş ayarladık ve tekrar çağırdık. Mehmet karısından boşanıp geldi. Şu anda burada özel kişilerin koruması olarak, düzgün bir maaşla çalışıyor. Ben de kocamdan boşandım ve üçümüz Serpil’in evinde yaşamaya başladık. Mehmet en sonunda bana evlenme teklifi yaptı. Çünkü yeni kayınvalidem torun sevmek istiyormuş.

Mehmet’le evlendim ve şu anda 7 aylık hamileyim. Şu günlerde ben sikişemiyorum, ama kocam, ben ve Serpil çok mutluyuz. En azından gözüm arkada kalmıyor, acaba başka kadınlar’a gidiyormu diye düşünmüyorum. Nasılsa evde her daim emrine amade Serpil var. Hem başka kadınlara gidiyorsa da yarağı sağolsun.

Kocama tüm amlar feda olsun !

Meltem..

1126 gösterim, 0 gün

Parlak türbanı tenime değdikçe dahada azıyordum

Anal Seks Hikayesi ✔️, Bakire Seks Hikayesi ✔️, Erkek Seks Hikayesi ✔️, Evli Seks Hikayesi ✔️, Fantazi Seks Hikayesi ✔️, Kapalı Seks Hikayesi ✔️ 01 Nisan 2015

Parlak türbanı tenime değdikçe dahada azıyordum.

Merhaba, 42 yaşındayım ve evliyim. 25 yıldır fotoğrafçılıkla uğraşıyorum. Kendime ait bir stüdyom var. Giyim firmaları için katalog çekimleri yapıyorum. Elbise, mayo vs. çekimleri için gelen modeller’le ilişkilerim oldu. Genelde üniversite öğrencileri yada eskort kızlar, yani yüzü ve fiziği güzel bayanlar. Karımda bulamadığım cinsel tatmini onlarda buluyorum. İyi kazandığım için maddi problemim yok diyebilirim.

Ceplerine parayı koyunca onları istediğim gibi sikiyordum. Bir kısmıda bakire idi, o yüzden onları sadece götten sikerdim. Bazıları da artık işi orospuluğa vurmuştu. Ben daha bir şey söylemeden amlarını sergilerlerdi. Modellerin soyunma odasına gizli kamera koymuş, onlar soyunurken izler, görüntülerine bakarak da 31 çekerdim. Sikemediklerim için de kendimi böyle avutuyordum.

Bir gün model ajansı’ndan aradılar. Kıyafet çekimi olacağını söylediler. Firma, çekimi yapılacak elbiseleri getirecek, ajans da fotomodel gönderecekti. Bir saate kalmadan firmadan geldiler ve elbiseleri bırakıp gittiler. Bu sefer çekim için gelecek modeli beklemeye başladım. Kısa bir süre sonra orta yaşlı, kapalı bir kadınla genç bir kız geldi. “Buyurun, nasıl yardımcı olabilirim?” diye sordum. Kadın, “Bizi ajanstan yolladılar, burada çekim yapılacağını söylediler.” dedi. Kız annesiyle beraber gelmişti, 19-20 yaşındaydı. Kız uzun boylu, genç ve güzeldi, ama utangaç ve içine kapanık olduğu da belliydi. Annesi ise 40-42 yaşlarında vardı. Annesinin üzerinde uzun bir etek ve gömlekle, başında renkli bir türbanı vardı. Evet Türbanlı bir bayandı. Güneş gözlüklerini türbanının üzerine çıkarmıştı. Ayağında da topuklu ayakkabı.

“Evet, ben de sizi bekliyordum…” dedim. İşyerinde benden başka kimse yoktu, o nedenle çekim esnasında kimse rahatsız etmesin diye kapıyı içerden kilitledim. Daha sonra kendilerine çekimin aşağıda yapılacağını ve oraya inmemiz gerektiğini söyledim. Annesi ve kızı önümden geçip aşağı inerlerken, annesinin sallanan götü sikimin sertleşmesine sebep oldu. İnce eteğinin altından külot izi belli oluyordu. Daha önce de birkaç kez annesiyle gelen kız olmuştu. Ben çekimle ilgili konuları anlattım. Kız başıyla anladığını belli ederken, annesi köşede oturmuş, etrafa bakıyordu. Ben kıza soyunma odasını gösterdim. O sırada annesi, “Elbiseler açık saçık değil, dimi?” diye sordu. Ben de, “Hayır, bu normal bir elbise çekimi, pantolon, gömlek, elbise falan. İsterseniz siz de içeri girip bakın.” dedim. Kadın, “Yoksa babası keser ikimizi!” dedi ve kızıyla beraber içeri girdi.

Birkaç dakika sonra kız üzerinde elbise ile çıktı. Annesi de beraberinde çıkmış, köşede çekimi izliyordu. Ben kızın resimlerini çekmeye başladım. İçerisi oldukça sıcaktı. Kapalı bir ortamdı ve spotlar da sıcaklığı artırıyordu. Klima birkaç gün önce bozulmuştu ve halen yaptıramamıştım. Annesi sonunda, “Ay burası çok sıcak, ben içerde oturacağım.” diyerek soyunma odasına girdi ve çekim boyunca orada kaldı. Çekimler birkaç saat sürdü. Neyse, akşam üzeri işimiz bitti. Kıza ve annesine teşekkür ettim. Beraber ayrıldılar. Ben de yapılan çekimler üzerinde çalışmaya başladım. Saat geç olmuştu ve ben de yorulmuştum. Soyunma odasındaki kameranın kaydını izlemek istedim. Açıkçası bu kızdan iş çıkmazdı, ama en azından vücudunu görmek istiyordum. Aşağı indim. Bilgisayarı açıp izlemeye başladım. Görüntülerde kız üzerindekileri çıkarıp, kıyafetleri giyiniyor, tabii bu sırada sutyen, külotla kalıyordu. Biçimli ve düzgün bir vücudu vardı. Ama görüntülerde beni asıl şok eden annesi olmuştu. Annesi de kızıyla beraber elbiseleri deniyordu…

Kadın önce eteğini aşağı sıyırıp çıkardı. Ardından gömleğini. Sutyen ve külotla kaldı. Biraz göbeği vardı. Vücudu beyazdı, güneş görmemişti. Türbanı halen başındaydı. Askıdaki elbiselerden birini alıp giyinmeye çalışıyordu. Elbise vücuduna biraz dar geldiği için yapamıyor, kızından yardım istiyordu. Bu sırada kızı devamlı, “Anne, ne yapıyorsun, bırak şunları!” diyor, ama annesi “Ne var kız, bir bakayım şöyle!” diyordu. Birkaç gün önce bir mayo çekimi olmuştu ve çekim için getirilen mayo ve bikiniler odada duruyordu, henüz almaya gelen olmamıştı. Kadın bikinilerden birini aldı. (Ben de ekran başında elim sikimde kadını izliyordum!). Sutyenini açınca koca memeleri löpür löpür sallanmaya başladı. Üzerindeki pamuklu beyaz külotu çıkarınca, amı ve götü ortaya çıktı. Amı biraz kıllıydı. Kadın bikini altını alıp giymeye çalıştı, ama biraz küçük geliyordu, yine de giymeyi başardı. Odada aynanın karşısında sağa sola dönüyordu. Bikini altı kadının götünde tanga gibi kalmış, götünün arasına girmişti…

Kızı, “Anne, ne yapıyorsun böyle? Çıkar şunu!” dediğinde, “Kızım ne var? Baban izin vermiyor böyle şeyler giymeme, bir bakıyorum şöyle, nasıl bir şeymiş bu diye. Ne olacak yani, yemedim ya!” diyordu. Görüntülerin sonunda kadının bikinilerden birini kızına belli etmeden çantasına attığını gördüm. Galiba bikini giymeyi çok sevmişti. Kadın bu şekilde elbiseleri, mayo ve bikinileri denemişti. Ve bunu yaparken bütün vücudunu sergilemişti. Amı, götü, memeleri olduğu gibi ortadaydı. Sikim kazık gibi oldu. Koltukta oturmuş, ekran başına kilitlenmiştim. 31 çekmeye başladım…

Ertesi gün dayanamadım ve ajansı arayıp, çekim için gelen kızla görüşmem gerektiğini söyledim. Kızın numarasını verdiler. Biraz sonra tekrar aradım. Kıza ulaşamadığımı, evinin yada bir yakınının telefonunu istedim. Bana annesinin cebini verebileceklerini söylediler. “Olur!” dedim. Numarayı aldım. Annesinin adının da Hayriye olduğunu öğrendim bu arada. Aradım, kendimi tanıtınca hemen hatırladı. Kendisine kızının resimlerini, TV yapımcısı bir arkadaşımın gördüğünü ve çok beğendiğini, kızını bir reklam filminde oynatmak istediğini söyledim. Çok sevindi, kızıyla konuşacağını söyledi. Ben de, “Bu aşamada daha kızınıza haber vermeyin, bu konuyu önce sizinle konuşmamız gerekiyor. Yapımcı arkadaşım yarın öğleye doğru saat 11 gibi burada olacak, gelirseniz kızınızın alacağı ücreti falan detaylı konuşuruz!” dedim. Biraz tereddüt etti, ama işin ucunda iyi para ödeneceğini duyunca, “Tamam, yarın 11’de orada olurum!” dedi. Beklediğim olmuştu. Ertesi gün yapacağım çekimleri iptal ettim.

Sabah erkenden işyerime gittim ve Hayriye’yi beklemeye başladım. Saat tam 11’de geldi. Pembe renkli uzun bir etekle, pembe türbanı vardı. Üzerinde de krem renkli diz altına gelen bir pardesü. Güneş gözlükleriyle birlikte çok seksi görünüyordu. Geçen sefer giydiği beyaz renkli topuklu ayakkabıları yine ayağındaydı. Altına parlak ve ince ten renkli çorap giymişti. Kendisine çay ikram ettim. “Hani, reklamcı arkadaşınız gelmedi mi?” deyince, konuyu daha fazla uzatmanın gereği yok diye düşünerek, soyunma odasındaki kameranın kaydettiği kadının çıplak resimlerini koydum önüne. Resimleri görünce bir anda yüzü değişti, kıpkırmızı oldu. Hiçbir şey söylemiyor, resimlere tek tek bakıyordu. Ben sessizliği bozdum ve “Hayriye hanım, siz mankenliğe bayağı meraklıymışsınız. Üstelik vücudunuz da buna müsait!” dedim. Bunu duyunca bana bağırmaya ve küfretmeye başladı. Elimle ağzını kapadım ve “Bana bak, ya beni memnun edersin, yada bunları kocana gösteririm! Haa, bir tane bikiniyi de çantana attığını görmedim sanma!” dedim.

Bu sefer gözleri doldu ve ağlamaya başladı, “Yalvarırım, böyle bir şey yapma. İstersen para vereyim, ama böyle bir şey mümkün değil. Olamaz!” diyordu. Ben de, “Ne parası ulan, istersen ben sana para vereyim. Seni sikmek istiyorum ben!” dedim. Hayriye ağlamaya devam ederken dükkânın kapısını içerden kilitledim ve “Hadi, bu işi fazla uzatmayalım. Başka şansın yok. Neden kızınla çekimlere geldiğin belli oldu. Nerdeyse bütün mayoları, bikinileri giymişsin!” dedim. Hayriye bana hakaretler, küfürler ediyor, “Çoluğum çocuğum var, yapma, etme!” deyip duruyordu. “Kızımın da görüntüleri var mı?” diye sorunca, “Benim kızınla işim yok, ben seninle ilgileniyorum!” dedim. Ağlamaları biraz kesilmişti…

Onu elinden tuttum ve aşağıya götürdüm. İçerisi karanlıktı, bütün ışıkları açtım. Hayriye’ye platformun ortasına geçmesini söyledim. Ben de makinemin başına geçtim. Hayriye’nin resimlerini çekmeye başladım. Pardesüsünü çıkarmasını söyleyince çıkardı. Pembe uzun eteği ve beyaz gömleği ile kaldı. Dar gömleğinin altından memeleri ve sutyeni belli oluyordu. Türbanı halen başındaydı. Ona, “Gömleğinin düğmelerini yavaş yavaş aç!” dedim. “Lütfen yapma, ne olur!” dese de, sonunda düğmelerini açmaya başladı. Sikim gittikçe sertleşiyordu, bir taraftan resim çekmeye devam ediyordum. Sonunda düğmeleri tamamen açtı, sutyeni ortaya çıkmıştı. Memeleri sutyeninden taşacakmış gibiydi.

Gömleğini yanlara açmasını, ama çıkarmamasını söyledim. Dediğim gibi gömleğinin önünü yanlara iyice açtı. Bana bakmıyor, sürekli başka tarafa bakıyordu. Bu şekilde de resimlerini çektikten sonra, “Tamam, şimdi çıkar gömleğini!” dedim. Kol düğmelerini açtı ve gömleğini çıkardı. Şimdi üzerinde sadece sutyenle kalmıştı. Ona sürekli, “Sağa dön, sola dön, arkanı dön!” gibi komutlar verdikçe dediklerimi itiraz etmeden yapıyordu. Elimle işaret ederek sutyenini açmasını söyledim. Bu kez itiraz etti, ama ben ısrarlı olduğumu söyledim. Arkadan kopçasını açınca sutyeninden taşan memeleri öne doğru fırladı. Aynen görüntülerdeki gibi dolgun ve büyük memeleri sallanıyordu. Ancak sarkmışlardı. O şekilde de resimlerini çekmeye devam ettim.

Sıra uzun pileli eteğine gelmişti. Eteğini de çıkarmasını istedim. Arkadaki küçük fermuarını açarak eteğini aşağı sıyırdı. Eteği tamamen sıyırıp çıkarınca, diz üstüne gelen parlak naylon çoraplı bacakları ortaya çıktı. Bembeyaz kalçaları gün yüzü görmemişti, üzerinde yine geçen günkü gibi pamuklu, beyaz bir külot vardı. Külot kalçalarını, kasıklarını sıkıyordu. Arkasını dönmesini işaret ettim. Dönünce küçük külotunun koca götünün yarısını anca kapladığını gördüm. Sikim kazık gibi olmuştu ve pantolonum artık rahatsızlık veriyordu. Ben de soyunmaya başladım ve kısa sürede çırıl çıplak kaldım. O sırada Hayriye’nin sırtı bana dönüktü. Bana doğru dönmesini söyledim. Dönünce önümde sallanan kalkık yarağımla karşılaştı. Yüzünü elleriyle kapadı ama ben açmasını söyledim…

Yavaşça ellerini yüzünden çekti. Biraz önce yüzüme bakmayan Hayriye bu sefer sürekli bana ve yarağıma bakıp duruyordu. Hayriye’nin amının kılları külotunun kenarlarından belli oluyordu. Kalçalarında alınmamış tüyler olduğunu gördüm. Bu şekilde de resimlerini çektim. Ama benim de sabrım sınırına dayanmıştı. Bir an önce yarağımı amına sokmak için yanıyordum. Bu sefer külotunu çıkarmasını söyledim. İtiraz etmedi. Küçük külotunu kenarlarından tutarak bacaklarından sıyırdı ve çıkardı. Amı etliydi. Am dudakları kahverengi ve büyüktü. Amının etrafındaki kılları epey bir zamandır almadığı belliydi. Yine sağa, sola dönmesini söylüyordum, o da itiraz etmeden dönüyordu. Bu sefer sırtını bana dönüp domalmasını söyledim. Dediğimi yaptı ve ellerini dizlerine dayayarak eğildi. Ben fotoğraf makinesiyle zoom yaparak amına odaklanıyordum. Göt deliğinin etrafı kıllarla çevriliydi. Göt deliği kılların ortasında kara bir çukur gibi duruyordu.

Tekrar doğrulmasını söyledim. Artık onu sikmek için sabırsızlanıyordum. Kalkık yarağımı sıvazlayarak yanına yaklaştım. Ayağındaki topuklularla boyu 1.75 kadar vardı. Onu elinden tuttum ve köşedeki masaya tutunarak domalmasını söyledim. Domalınca bacaklarını iyice açtım, amı tamamen ortadaydı. Başını arkaya doğru çevirip, “Lütfen söz ver, sadece aramızda kalacak bu olanlar, dimi?” dedi. Ben de, “Sen merak etme!” dedim. Yarağımı tuttum ve yavaş yavaş amına sokmaya başladım. Hayriye, “Ahh, ımm!” diye söylenmeye başladı. Önce yavaş, sonra hızlı hareketlerle amına sokup çıkardıkça, Hayriye de, “Ahh, ımm, ohh!” diye sesler çıkarıyordu. Ben kalçalarından tutmuş onu kendime çekiyordum, yarağımı taşaklarıma kadar amına sokarken onun da zevk aldığı belliydi. Amının içi sıcacıktı ve cayır cayır yanıyordu. Amı yaşından dolayı genişlemişti, yarağımı sokup çıkarırken zorlanmıyordum…

Bir süre sonra Hayriye amını yarağıma bastırmaya başladı. Başını sağa sola salladıkça başındaki türbanı sallanıyordu. Onu hızlı hızlı sikerken masaya sıkıca yapışmıştı, her bir yarak darbemle masa da yerinden oynuyordu. Bir ara türbanının üzerine çıkardığı güneş gözlükleri başından kaydı ve öne doğru fırlayıp yere düştü. Daha önce pek çok kadınla sikiştiğim için deneyimliydim, o nedenle bir makine gibi Hayriye’yi sikmeye devam ediyordum. Onunsa böyle bir sikiş yaşamadığı belliydi. Hayriye sanki nefesi kesilecekmiş gibi soluk alıp veriyor, inliyordu. Bir süre sonra yarağımı amından çıkardım, bana doğru çevirdim. Yüzünü dönünce dudaklarına yumuldum. Vücutlarımız birbirine değdikçe azgınlığım artıyordu. Memelerini göğsümde hissediyordum. Onun da istekli olduğu belliydi. Kollarını boynuma dolamasını söyleyince nefesimi kesecekmişçesine bana sarıldı. Başındaki parlak türbanı tenime değdikçe daha da azıyordum…

Onu kalçalarından tutarak kucakladım. Hayriye bacaklarını belime dolamış, boynuma sıkıca sarılmıştı. Yüzünü, dudaklarını, boynunu öpüp kokladıkça daha da zevk alıyordum. O güne kadar pek çok kadın siktiğim halde böylesine zevk aldığımı hatırlamıyordum. Onu masanın üzerine sırt üstü uzandırdım. Ayağında halen naylon çorapları ile topukluları vardı, o şekilde bacaklarını havaya kaldırdım ve yanlara doğru iyice açtım. Yarağımı yavaş yavaş amına sokmaya başladım tekrar. Hayriye yine inliyordu. Hızlanmaya başladım. Kasıklarım kalçalarına çarptıkça, (şlap şlap şlap) sesleri çıkıyordu. Hayriye masanın kenarlarından sıkıca tutunmuş inliyor, koca memeleri sallanıp duruyordu. Masa, üzerindeki ağırlık nedeniyle gacır gucur sesler çıkarıyor, sanki kırılacakmış gibi yerinde oynuyordu…

Hayriye’nin bacaklarını omzuma attım ve memelerini avuçladım. Bir taraftan yarağımı matkap gibi amına sokup çıkarıyor, bir süre amında bekliyor; bazen yavaş, bazen hızlı hızlı sikmeye devam ediyordum. Hayriye’nin yüzünde ağlıyor gibi bir ifade vardı, masa şiddetle sallandıkça, inlemeye devam ediyor, masaya daha sıkı tutunuyordu. Ben memelerini sıkıca avuçlayıp, yoğurdukça daha büyük bir zevk yaşıyordu. Memelerinin üzerindeki ellerimi sıkıca tuttu, başını sürekli sağa sola sallıyor, derin derin inliyordu…

O zamana kadar pek çok kadın sikmiştim ama böylesi bir zevki hiçbiri bana vermemişti. Hayriye yaşından ve görünümünden oldukça uzak, azgın ve sikişken bir kadındı. Kocasının onu doyuramadığı belliydi. Amının içine girip çıkan yarağım onu zevkin doruklarına uçuruyordu. Şimdi bir eliyle memelerini avuçlamış elimi sıkıca tutuyor, diğeriyle de içinde yarağım çalışan amını üstten ovalıyordu. Her iki bacağı da omzumdaydı. Naylon çoraplı bacakları sikerken öne arkaya gidip geldiğimde, pat pat diye omuzlarıma çarpıyor, yay gibi sallanıyordu. Ayağındaki topuklu ayakkabıları ile birlikte ayakları başımın her iki yanında tavana doğru uzanıyor, sağa sola sallanıyordu. Yüksek topuklu giyen kadınlar her zaman ilgimi çekmiştir. Şimdiyse ayağında topukluyla bir kadını sikiyordum. Hayriye artık aldığı zevkten inlemeyi bırakmış, adeta çığlık atar gibi sesler çıkarmaya başlamıştı. Koca salonun içinde sesleri duvarlara çarptıkça yankılanıyordu. Sürekli, “Ohh, ahh, uhh, devam et, ahh, ımm!” diye bağıra çağıra inliyordu.

Spotlar yanıyordu, bütün pencerelerde kapalı olduğundan içerisi çok sıcaktı. Dakikalardır Hayriye’yi sikiyordum, ikimizin de vücutları ter içinde kalmıştı. Artık boşalacağımı anlamıştım. Daha da hızlı amının içinde gidip gelmeye başladım. Kalçalarına çarpan ter içindeki vücudum yine (şlap şlap şlap) sesleri çıkarıyordu. Hayriye’nin çığlıkları, inlemeleri birbirine karışmıştı. Bir eliyle halen amını ovalamaya devam ederken, diğeriyle masadan sıkıca tutunmuştu. O esnada yarağımı amından çıkardım, bacaklarını iki yana iyice ayırınca, döllerim yarağımdan büyük bir tazyikle fışkırdı. Döllerim Hayriye’nin yüzüne, boynuna, memelerine, göbeğine bulaşmıştı. Yarağımı kökünden sıvazlayarak tüm döllerimi dışarı çıkarıyor, karnına, amının kıllarına boşaltıyordum. Bu sırada Hayriye de boşalmıştı ve kesik kesik inliyordu.

Boşalmamız birkaç dakika sürmüştü. Üzerine akıttığım döllerim nedeniyle iğrenir gibi olmuştu. Doğrulmak için çabalıyordu. Onu elinden tutup yavaş yavaş kendime çektim. Terden sırılsıklam olan sırtı sanki masaya yapışmış gibiydi. Doğruldu ve masanın üzerinde oturur vaziyette kaldı. Kağıt bir havlu verdim ve bununla yüzündeki, memelerindeki dölleri sildi.

Hayriye’ye sıkıca sarıldım ve “Hayatımda böyle zevk almadım!” dedim. “Ben de öyle! Kocam yıllardır bana böyle bir zevk ve mutluluk yaşatmadı. Zaten son iki yıldır hiç sikişmemiştik!” dedi. “Neden?” diye sordum. “Kendisi hasta, erkekliği öldü. İki yıldır kendi kendimi tatmin ediyorum!” dedi. “Merak etme bundan sonra ben varım. Ne zaman istersen emrindeyim!” dedim mutlulukla. “Hani tek sefer demiştin?” dedi bu kez. Ben de, “Senin tadını bir kere aldım, bir daha bırakmam. Korkma bu yaşananlar aramızda kalacak. Yeter ki sen de iste!” dedim. Boynuma sıkıca sarıldı ve uzun uzun öptü…

Sonra, “Saat kaç?” diye sordu. “İkiye geliyor.” dedim. “Benim gitmem gerek!” dedi. Onu kucakladığım gibi masadan kaldırdım. Bugünlük bu kadar yeterliydi. Sonuçta evli bir kadındı ve aramızda yaşananların ve yaşanacakların bilinmesini istemiyorduk. Bu nedenle ben de sabırlı davranmalıydım. Yoksa aslında istediğim Hayriye’yi defalarca sikmekti. Üzerimizi giyindik ve toparlandık. Birbirimize tekrar sarıldık. Ona, “Beni ne zaman istersen ara!” dedim. “Tamam!” dedi. Ona bir güneş gözlüğü borçlanmıştım, sikişmenin şiddetiyle başından fırlayan güneş gözlüğü yere çarpınca çerçevesi kırılmıştı. Ona, “Gelecek sefer borcumu öderim!” dedim gülerek. Dükkanın kapısını açıp kendisini yolcu ettim.

Hayatımın en zevk verici sikiş deneyimini yaşamıştım. Bir dahaki sikişeceğimiz seferi sabırsızlıkla bekliyorum…

Herkese bol ve güzel sikişler!

Vural..

1089 gösterim, 0 gün

Kazağımı sıyırıp göğüslerimi okşamaya başladı!

Bayan Seks Hikayesi ✔️, Evli Seks Hikayesi ✔️, Fantazi Seks Hikayesi ✔️, Kapalı Seks Hikayesi ✔️, Tecavüz Seks Hikayesi ✔️ 31 Mart 2015

Kazağımı sıyırıp göğüslerimi okşamaya başladı!.

Herşey kocamın yeğeni Engin’in bizim yaşadığımız şehirde iş bulmasıyla ve kocamın da Engin’in maddi durumunu toparlayıncaya kadar bizimle kalabileceğini söylemesiyle başladı. Ben 28 yaşındayım, sarışın ve zayıfım, ama 95 beden göğüslerim var. Kocam benden 21 yaş büyük, ama bu yaş farkı bizim için hiçbir zaman sorun olmadı. Kocamla, değişikliğe tamamen kapalı bir sex yaşantımız olsa da, haftada bir yada iki sefer ben de orgazm oluyordum.

Kocamın yeğeni Engin benden 3 yaş büyük ve iyi bir çocuktu. Yanımıza taşınalı henüz bir hafta olmuştu ki, birgün ben çarşıdan geldiğimde, onun evde olduğunu farkettim. İşten erken gelmişti. Hastalanmış olabileceğini düşünerek odasına çıktım. Engin daha yeni duştan çıkmış, üzerinde sadece boxeri vardı. “Ne oldu, hastamısın?” diye sordum. “Kendimi iyi hissetmiyorum…” dedi. Yanına yaklaştım ve elimi alnına götürdüm, ateşi vardı, “Yanıyorsun sen!” dedim. Kolumu tuttu, “Evet yanıyorum ve sende söndüreceğim ateşimi!” diyerek belime sarıldı. Şok olmuştum, böyle birşeyi asla beklemezdim ondan…

Kaçmaya çalışırken ayağım halıya takıldı ve yere düştüm. Engin de üstüme abandı. Benim üzerimde kot pantolon olmasına rağmen sikinin sertliğini hissetmiştim. Bu bir zorla sex olacaktı ve ben  “Yapma lütfen!” dediğim halde, Engin kazağımı sıyırıp, göğüslerimi okşamaya başlamıştı bile. Kurtulmaya çalışıyordum, ama bu mümkün değil gibi gözüküyordu.

Engin tam pantolonumu çıkartmak için üzerimden doğrulduğunda, elinden kurtuldum ve kaçarak odama inmeye başladım, o da peşimden geliyordu. Tecavüz edecek bana bu diyor , Heyacandan ve korkudan kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Kendimi odaya kilitledim ve “Engin lütfen git, dayın duyarsa ikimizi de öldürür!” dedim. Gerçekten de daha önce hiç böyle birşey düşünmemiştim. Engin birkaç dakika daha kapının önünde homurdanıp gitti.

2 saat sonra kocam eve geldiğinde odadan çıktım, kocama hasta olduğumu söyleyip geri odama döndüm. Onlar da akşam yemeği için dışarıdan birşeyler getirtip, yediler, geç saate kadar oturdular. Yatma vakti olupta kocam yatağa girdiğinde, birşey söylemeden kocama sarılıp okşamaya başladım. Sikini çıkartıp emmeye başladığımda, “Hani hastaydın?” dedi, ama zevk aldığı için de devam ettik. Bugünkü olaydan o kadar etkilenmiştim ki, kocamın her yaptığı hareketten daha fazla zevk alıyordum. Sesimi Engine duyurmak istercesine yüksek sesle inliyordum. O gece kaç kez orgazm oldum bilmiyorum. Kocam, “Bugün sende birşey var, çok azmışsın!” dedi. Gerçekten de öyleydi, bu durum beni çok azdırmıştı. Çok utanıyordum, hemde kendime kızıyordum, ama elimde değildi. Kafama koymuştum, Engin’le böyle bir olay tekrar yaşanırsa, ki ben yaşanması için elimden geleni yapacaktım, yine kaçmaya çalışacaktım, ama fazla da direnmeyecektim.

Sabah kocam yine erkenden çıktı, Engin Cumartesileri çalışmıyordu, yani fırsat bu fırsattı. İçime çamaşır giymeden beyaz saten geceliğimi giydim, üstüme de sabahlığımı aldım. Kahvaltı hazırlayıp Engin’e seslendim. Engin, dünün utancından mı, yoksa bana hırsından mı bilmiyorum, yüzüme bile bakmıyordu. Ona, “Seni affettim, merak etme dayına da birsey söylemeyceğim!” dedim. Hiçbirşey demedi, oturdu ve kahvaltısını yapmaya başladı. Ben sağında solunda dolaşıyor, eğilip dolaptan birşeyler alıyor, frikikler veriyordum, gelip geçerken vücudumu ona sürtüyordum. Bir anda hışımla kalktı ve “Yeter artık!” diye bağırdı. Ben ne olduğunu anlamamış gibi yapıp, “Ne oldu?” diye sorduğumda, koluyla masanın uzerindekileri yere savurup, beni masaya yatırdı…

Bu defa numaradan kurtulmaya çalışıyordum. Tezgahın üstündeki bıçağa uzanıp aldı, geceliğimi göbek hizamdan yukarıya doğru kesti. Memelerimi deli gibi avuçluyor, yalıyor, emiyordu. Sonra eşofmanın indirip, zaten heyacandan ıslanmış amıma bir hışımla geçirdi sikini ve sikmeye başladı. Bu nasıl bir sikiş , Zevkten deliriyordum, sadece, “Yapma, yapma!” diyebiliyordum. Engin ise, “Seni sike sike bayıltacağım! Seni orospum yapacağım!” diyor ve hızlıca sikiyordu beni. Şimdi de memelerimi ısırmaya başlamıştı. Ben bağırınca, “Bağır küçük orospum, dilediğince bağır!” diyordu. Zaten bağırıyordum, inliyordum, bacaklarımı onun beline dolamış, zevkten uçuyordum. Beni öyle ne kadar sikti, ben kaç kez orgazm oldum bilmiyorum, ama sikilmekten hiç böyle zevk almamıştım. Sonunda o da boşaldı ve içime bütün döllerini fışkırttı. İçimden çıkmadan, biraz önce geceliğimi kestiği bıçağı çıplak tenimde gezdirirken, “Sen benim orospumsun ve ben her istediğimde seni sikeceğim, tamam mı?” dedi. Böyle bir zevke hayır diyemezdim.

Ben artık Engin’in kölesi olmuştum, onun tabiriyle ‘Küçük orospusuydum’. Şu ana kadar, hep ailemin birtanecik kızı olarak hep el üstünde tutuldum, tüm arkadaşlarımın, helede erkek olanların arasında hep iltifatlar aldım. Kocamın da gençlik aşısıydım ve kocam da beni el üstünde tutuyor, devamlı iltifatlar ediyordu. Ama Engin beni adi bir orospuymuşum gibi sikiyor ve benimle doğru düzgün konuşmuyordu bile. Yine de ben bu durumdan oldukça memnundum.

Bir Cumartesi sabahı kocam da işe geç gidecekti. Kahvaltı hazırlıyordum. Engin geldi, buzdolabından birşey aldı ve masaya oturdu, “Yanıma gel!” dedi. Yanına gittim. Geceliğimin altından elini sokup, amımı avuçlamaya, parmaklamaya başladı. “Yapma, dayın birazdan gider, bekle biraz!” dedim. “Sus!” dedi, vıcık vıcık olmuş amımı parmaklarken, “Dayıııı, kahvaltıya gelmiyormusun?” diye seslendi. Kocam da, “Elimi yüzümü yıkayıp geliyorum!” dedi. Hem heyacandan hem zevkten mahvolmuştum. O sırada Engin eliyle bacaklarımı ayırıp, külodumu yana çekti ve amıma birşey soktu. Birden irkildim, buzgibi soğuktu soktuğu şey. “Bu ne?” diyebildim. “Salatalık orospum, salatalık! Dayım gidinceye kadar bu salatalık sikecek seni. Çıkarmak yok, tamam mı?” dedi. “Tamam…” dedim sadece.

Kocam geldi bu arada. Çaylarını koydum. Kocam, “Hadi yavrum sen de otur, kahvaltını yap!” dedi. Amımdaki salatalıktan oturamıyordum ki. “Ben sonra yaparım!” dedim. Mutfakta oyalanıyordum ve amımın suları bacaklarıma süzülüyor, arada bir de kasılıp kalıyordum, ben hareket ettikçe salatalık amımda bir yerlere değiyor, beni delirtiyordu. Kocam kahvaltısını bitirip kalktı. Giderken bana, “Canım, bugün pek iyi değilsin galiba, yat dinlen, yemeği falan da düşünme!” dedi. Kocamı kapıya kadar geçirdim. Engin de arkamdan gelmiş, gülüyordu. Kapıyı kapatınca, “Çıkartayım mı artık salatalığı?” dedim. “Hayır çıkartma, yürü, yatakodasına gidiyoruz!” dedi.

Yatakodasına girince beni yatağa yatırıp, amımdaki salatalığı tuttu ve ileri geri yapmaya, adeta salatalıkla sikmeye başladı. İyice delirmiştim artık, zevkten inliyordum. Sonra salatalığı amımdan tamamen çıkarıp, beni yatağa domalttı ve sikini amıma bir hışımla soktu. Amımı hızla sikerken, bir yandan da kalçalarıma kıyasıya şaplaklar atıyordu. Canım yanıyordu, ama zevkten de deliriyordum. Bana sürekli, “Sen kimin orospususun? Senin sikicin kim?” diye bağırıyordu. Onun bu konuşmaları bile beni kudurtuyordu. Kocamla sevişirken, kocam hep, “Güzel karım, yavrum, canım, aşkım!” falan derdi. Güzel sözler duymak güzeldi, ama sikilirken argo sözler duymak daha tahrik ediciydi.

Cumartesileri tamamen Engin’e aittim, beni evin istediği yerinde, istediği şekilde sikiyordu. Bizim yatağımızda, onun kendi yatağında, oturma odasında, kanepede, yerde halının üzerinde, banyoda, mutfakta, masanın yada tezgahın üstünde… heryerde sikiyordu. Bazen onun geciktirici falan kullandığını düşünüyordum, çünkü bütün gün hiç durmadan beni sikiyor ve sadece 2 yada 3 kez boşalıyordu.

Yine bir seferinde beni mutfakta yerde sikerken, “Bu gece dayıma kendini siktireceksin, ben de sizi izleyeceğim, tamam mı?” dedi. “Saçmalama, olmaz öyle şey!” dedim. Memelerimin uçlarını sıktı, canımı acıtıyordu. “Senin sikicin kim?” dedi. “Sensin!” dedim. “Ozaman dediğimi yapacaksın!” dedi. Nekadar karşı çıksam da, ogün yatakodamıza bir kamera yerleştirdi. Kamera çektiği görüntüleri canlı olarak onun Laptopuna aktaracakmış…

Akşam yemekler yendi, TV seyredildi, çaydı kahveydi derken, Engin, “Ben yatıyorum!” deyip odasına gitti. Biz de biraz oturduktan sonra odamıza gidip yattık. Kocamı öpmeye ve azdırmaya başladım. Adeta Engin’e, kocam da beni iyi sikiyor diye ispatlamak istiyordum. Kocam da bana karşılık verdi ve soyunduk. Kocam amımı yalamaya başladı, zaten çok iyi yapardı bunu. Engin benim amımı hiç yalamamıştı. Kocam, “Canım karıcığım, aşkım, sende eriyorum, sana bayılıyorum!” diyerek amımı yalıyor, beni delirtiyordu. Engin’in de bizi izlemesi beni dahada heyacanlandırıyordu.

Kocam amımı yalayarak beni orgazm ettikten sonra doğruldu ve sikini amıma yavaşça, yine o güzel sözleriyle soktu. Yavaş yavaş, tadını çıkararak sikiyordu beni. Bu arada kocam, Engin’in hoyratça sıktığı, o fırça gibi kirli sakallarını sürterek acıttığı memelerimi nazikçe öpüyor, yalıyor, emiyor ve kokluyordu. Ben 2. kez orgazm oluyorken, kocam da sıcacık döllerini içime akıttı. Biraz daha öpüşüp koklaştıktan sonra kocam banyoya gitti. Az sonra Engin odaya girdi. Yataktan doğrulmadım bile. Elini amıma attı, avuçlarken, “Benim altımda daha çok inliyorsun, seni en iyi ben sikiyorum!” dedi ve gitti. Aslında doğru söylüyordu, onunla yaşadığım orgazmlar daha başkaydı. Engin’in söylediklerini düşünüp durdum bütün gece. Ben Mazoşist idim galiba. Acıdan, hakaretten daha çok zevk alıyordum…

Pazar günü kocam da evde olduğu için, Engin’le birkaç elleşmeden öteye gidemedik. Engin’in o umursamaz tavırları beni delirtiyordu. Pazartesi günü Engin işten geldiğinde, yalnızca bir iki saatimiz vardı. “Seni götünden sikeceğim!” dedi. “Hayır olmaz!” dedim. Anal Seks hiç denememiştim. Amımı bile sikerken hayvan gibi sikiyordu, hiç sikilmemiş bakire götümü paramparça eder diye düşünüyordum. “Sikeceğim lan!” diye bağırarak beni zorla domaltmaya çalıştı. Ama ben bütün gücümle karşı geldim, domalmadım. O da, “Tamam lan orospu, bir daha amından da sikmeyeceğim seni!” deyip kalktı üzerimden ve odasına gitti. Nasılsa dayanamaz diye düşünüp, götümü kurtardığıma sevinerek yemek hazırlamaya koyuldum.

Gerçekten de ondan sonraki günlerde, bırakın beni sikmeyi, dokunmayı, yüzüme bile bakmadı. Kedi yavruları gibi ona sürtünüyor, beni sikmesi için normalde bütün tahrik olduğu şeyleri yapıyordum, ama o hiç oralı bile olmuyordu. Hele birgün, banyodan yeni çıkmıştı, odasında kurulanırken yatağa yatırdım ve heryerini yaladım. Taşaklarını, götdeliğini yaladım (normalde bayılırdı ve kudururdu bu yaptığıma). Sönük sikini emiyordum, ama onda hiçbir kıpırdanma yoktu. Nasıl sikine söz geçirebiliyordu, anlamamıştım. En sonunda, “Boşuna uğraşma, ben istersem kaldırırım!” dedi ve beni iterek ayağa kalktı, üzerini giyindi. Deliriyordum artık, karşısında beni sikmesi için kıvranıyordum, ama o beni tınmıyordu bile.

Pes etmiştim sonunda, Cumartesi günü kocam işe gittikten sonra odasına çıktım, “Kalk hadi, götümü de sik, amımı da sik, ama yeterki sik!” dedim. O ise umursamaz bir tavırla, “Git kahvaltı hazırla!” dedi. Merdivenlerden uçarak inip mutfağa girdim, kahvaltısını hazırladım. Sonunda beni sikeceği için çok mutluydum. Az sonra mutfağa girdi ve aceleyle kahvaltısını yaptı kalktı. Cilve yapıp duruyordum, ama o, “İşim var, gitmem lazım, bir iki saate gelirim!” deyip çıktı. Sikmeden gittiği için üzülmüştüm, ama önümüzde daha koca bir gün vardı, kocam gelinceye kadar beni sikerdi nasıl olsa diye kendimi teselli ettim…

İki saat sonra kapı açıldığında nasıl bozulduğumu anlatamam. Engin’in yanında bir Escort Bayan vardı. Resmen göt olmuştum. Bizi ayaküstü tanıştırdı ve Kız ile yukarı odasına çıktı. Kısa bir süre sonra da odasından sesler gelmeye başladı. Eskort Kızı inlete inlete sikiyordu. Daha iyi duyabilmek için yukarı çıktım. Kapı açıktı, ama kıskançlıktan bakamıyordum içeri. Sadece seslerinden bile deliriyordum zaten. Kızın Escort olduğunu önce anlamadım daha sonra parfümü ve profesyonel tavırlarından bunun beni delirtmek için kurulmuş bir tezgah olduğunu anlamıştım.  “Canım, çok iyisin!” diyordu (bana hiç dememişti oysa). Taşaklarının amına vurduğundaki sesi duyuyordum, Eskort Kızın inlemelerini, çığlıklarını, Engin’in de belli belirsiz inlemelerini duyuyordum. Amım sırılsıklam olmustu, ama kendimle oynamıyordum, çok kıskanmıştım deliriyordum sinirden. Bilerek gürültü yaptım ve aşağı indim. Kız, “O ses neydi?” dedi, ama Engin, “Önemli değil canım!” deyip kızı sikmeye devam etti.

Kocamın eve gelme saati yaklaşana kadar kızı sikti. Sonra aşağı geldiler. Kız, “Ben gideyim…” falan dedi. Ben de biran önce gitsin istiyordum zaten. Ama Engin’de bir ısrar, bir ısrar, “Kal canım, dayımla tanış, yemek yiyelim!” diye. Uyuz oluyordum, ama yalandan da olsa, “Tabi tabi, iyi olur…” falan diyordum. Kız da, “E tamam ozaman, kalayım!” dedi. Engin’e baktım, çok keyifliydi. Bana, “Dayımı ara, gelirken Rakı getirsin içelim bu akşam!” dedi. Ben de istemeye istemeye aradım. Kocam da, Engin’in bir kız arkadaşı olduğunu duyunca pek keyiflendi.

Akşam yemek yendi, Rakılar içildi, muhabbetler yapıldı. Sonra Engin kızı evine bırakmaya gitti. Biz de bu arada yatmaya gittik. Yatağımıza girer girmez kocama yanaştım, elimi sikine attım, “Canım çok istiyor seni!” dedimse de, o hemen uyudu. Yatakta resmen kıvranıyordum, hem bugünkü sikişme seslerinden, hem kıskançlıktan, hemde Engin’in umursamaz davranışlarından. Amımla oynayıp orgazm olduktan sonra ben de anca uyuyabildim.

Nekadar uyuduğumu hatırlamıyorum, amımda hoyrat bir dokunuş hissettim, hemen açtım gözümü. Engin’di. O an sevinçten ve heyecandan ölebilirdim herhalde. Kocamın yanımda horlaya horlaya uyuyordu. Engin kulağıma fısıldayarak, “Sikeyim mi seni?” diye sordu. Ben de fısıltıyla, “Sik!” dedim. “Götünü de sikeyim mi?” dedi, “Sik!” dedim. Değil Anal Sex Artık beni parçalasa bile umrumda değildi. “Odama gel!” deyip gitti. Hemen kalktım, uçarak odasına gittim. Engin yatağa yatmış, kalkık sikini sıvazlayarak beni bekliyordu. Kapıyı kapayıp yanına gittim, “Aşkım, sikicim!” dedim, dudaklarına yumuldum. Engin beni üzerinden iterek, “Öp lan ayaklarımı, özür dile benden orospu!” dedi. Ayaklarının heryerini öptüm, durmadan da özür diledim. Saçımdan tutup beni yukarı çekip, “Artık ne dersem yapacakmısın lan?” dedi. “Ne dersen yapacağım, söz!” dedim. “Yala lan sikimi!” dedi.

Kendimi ona ispat etmek istercesine yalıyordum, emiyordum sikini. Taşaklarını, götünün deliğini, heryerini yaladım bu defa. Siki kazık gibi olmuştu, ben zaten sırılsıklamdım. Kolumdan tuttu ve “Domal!” dedi. Hemen domaldım. Direkt götüme sokacak diye düşünüyordum, zaten artık umrumda da değildi, siksin de nasıl isterse, neremi isterse siksin diyordum. Bu düşüncelerle birde baktım ki amımı götümü yalamaya başladı. Aman Tanrım, ilk kez amımı yalıyordu. Dilini amıma sokuyor, ordan çıkarıp götümü zorluyordu diliyle. Boşalmıştım bile, ama o halen yalamaya devam ediyordu, amımın sularını yalayıp yutuyordu. “Orospuuummm, amın çok tatlıymış!” dedi. Tanrım, bu ne büyük iltifattı!

Doğruldu, sikini soktu amıma, sikmeye başladı. Bu arada kalçalarımı tokatlıyor, saçlarımdan asılıp kafamı kendine dogru çekip beni öpüyordu. Evet, öpüyordu. Ben yine orgazm olmuş titrerken, sikini amımdan çıkarttı ve götümün deliğine sürtmeye başladı. “Krem sürelim!” dedim. “Ne kremi lan, böyle sikeceğim seni!” dedi. Sikini amıma sokup ucunu ıslatıyor, sonra o ıslaklığı götümün deliğine sürüyordu. Bir süre sonra sikinin başını götüme soktuğunda, ölüyorum diye düşündüm, Tanrım, bu nasıl bir acıydı. “Yastığı al, ona kapan!” dedi ve bir hışımla kalanını da soktu götüme. Tarif edilemez bir acıydı. Bir süre sonra hızlıca sikmeye başladı götümü. Taşakları amıma çarpıyordu ve ben şaşırarak, nasıl bu kadar acıdan zevk aldığımı düşünüyordum.

Bir süre sonra amımın dudaklarında bir sertlik hissettim. Ben daha, “O ne?” diyemeden, amıma birşey soktu. “Salatalık orospum, salatalık!” dedi. Amımda salatalık, kendisi götümü sikerken, aynı zamanda da klitorisimi okşuyordu. Artık zevkten deliriyordum ve orgazm olurken nefes bile alamıyordum. Bu şekilde götümü epeyce bir süre sikti. Sonra birden sikini götümden çıkarıp, saçımdan asıldı, “Dön, ağzını aç!” deyip, ağzıma verdi ve şiddetle boşaldı, “Hepsini yut orospum, yut hepsini!” dedi. Hepsini yuttum ve sikini yalayarak temizledim. Sonra beni ayağa kaldırdı, belime sarılıp dudaklarımdan öptü ve götüme şaplak atıp, “Hadi git şimdi!” dedi.

Zevkten uçarak indim aşağı. Odaya girdiğimde kocam halen uyuyordu. Ben de günlerin hasretini bitirmiş olarak yattım, keyifle uyudum.

Maviş..

1066 gösterim, 0 gün

Sayfa 1 of 21 2
  • İçeri bir baktım, karım serdal’la sikişiyor!

    Tarafından AÇIK 04 Nisan 2015 - 0 Yorumlar

    İçeri bir baktım, karım serdal’la sikişiyor!. Tatilde eşimle Antalya, Side’ye gitmek için yola çıktık. Bayram arifesiydi. Bayram süresince kalacaktık. Özgürlük arıyorduk, değişik yer ve ortamlarda bulunmak bize zevk veriyordu. Çünkü dilediğimiz gibi davranıyorduk. Eşim harika bir kadın, fiziğide öyle. Aramızda hiç bir konuda kısıtlama yok. Arabamızla yola koyulduk, hava çok güzeldi. Antalya’ya yaklaştıkca hava dahada […]

  • Seni kocanın yatağında sikmek istiyorum!

    Tarafından AÇIK 03 Şubat 2015 - 0 Yorumlar

    Seni kocanın yatağında sikmek istiyorum!. 27 yaşında, evli bir bayanım, çocuğum yok. Benden 15 yaş büyük kocamla, ben üniversite sınavlarına hazırlanmak için dersaneye giderken tanıştım. Despot baba evinin baskısından sonra, onun beni el üstünde tutan, sevecen davranışlarına kandım. Bana ve ev halkına aldığı güzel hediyeler, iltifatlar, zenginliği, hem beni hem ailemi ikna etti. Üniversite planlarım çöpe […]

  • Aklım kaynımın yarağındaydı, onu içime alacaktım!

    Tarafından AÇIK 03 Nisan 2015 - 0 Yorumlar

    Aklım kaynımın yarağındaydı, onu içime alacaktım!. Evli, kapalı, bir bayanım. Kocamla sex yaşantımız başlarda fena değildi, yani kocam hastalanıncaya kadar. Şeker hastası olan kocamın artık siki kalkmıyor ve erkeklik görevini yerine getiremiyordu. Durum böyle olunca da kocam amımı yalayarak ve parmaklarıyla benim orgazm olmamı ve boşalmamı sağlıyordu. Kocam üzülmesin diye ona hiç birşey belli etmiyordum, […]

  • Orospu çocuğu çıkar lan yırttın götümü!

    Tarafından AÇIK 01 Nisan 2015 - 0 Yorumlar

    Orospu çocuğu çıkar lan yırttın götümü!. Karımla evlenmeden önce tüm kız arkadaşlarımla anal, ilişkiye girmiş, çoğunu ilk ben milli yapmıştım. Bunları evlenmeden önce karıma anlattığım için, bendeki bu göt sikme arzusunu bilir. Ama karımla hiç anal seks yapmamıştım. Nezaman karımı götten sikmek istesem, sürekli hayır diyordu. Karımı çok sevdiğim için de, evlendikten sonra onu hiç […]

  • Yavaş ol orospu çocuğu!

    Tarafından AÇIK 11 Şubat 2015 - 0 Yorumlar

    Yavaş ol orospu çocuğu!. Bodrum’daki çılgın tatilimizin üzerinden bir ay geçmiş, Haziran sonunda İstanbul’a gitmem gerekmişti. Eskort kızlar da yeni sevgilileriyle Bodrum’dan Yunan adalarına geçtiler. İstanbul’da tek başıma biraz canım sıkılıyordu. Alışveriş yaptım. Ortaköy’e indim. Deniz havası, Türk kahvesi ile kendimi avutuyordum. Telefonum çaldı. “Kızım İstanbul’lara geliyorsun, haberimiz yeni oluyor, aşkolsun!