Ben daha sıcak ve dar yerleri severim!
Ben daha sıcak ve dar yerleri severim!.
Alanya, sahiline vardığımızda ise Cenk yine oradaydı. Denizden yeni çıkmıştı ve havlusunun üstünde sırtüstü yatıyordu. Mayosu ıslak olduğundan iyice vücuduna yapışmıştı, bu yüzden kasıklarında taşıdığı zevk makinası hafiften belli oluyordu. Uzaktan onu görünce tüm dişi’liğimi kullanarak, kumların üstünde sekerek onun havlusuna doğru koştum. Kerem ise arkamdan bakıyordu ve ne yapmaya çalıştığımı anlamaya uğraşıyordu.
Cenk’in havlusuna vardığımda, “Ufff ayaklarım çok yandı kumlardan!” diyerek bir ayağımı Cenk’in ıslak mayosuna bastırdım. Bunu yapmamla birlikte amımı sıcacık sular kaplamış, sırılsıklam olmuştum. Sonunda başarmıştım, saatlerdir hayalini kurduğum o kalın, dolgun yarağa (ayağımla da olsa) dokunuyordum. Ayağımın altında gerçekten büyük bir yarak vardı, sanki brinin koluna basıyormuşum gibi hissettim.
Cenk de neye uğradığını şaşırdı, “Napıyorsun kızım?” derken, ayağımı taşaklarına doğru bastırdım ve onu susturdum. Belli ki bu yaptığımdan çok keyif almıştı. Benim de orospu’luğum üstümdeydi ve bu dolgun yarağı doyurmak istiyordum. Bir kaç saniye süren bu kısa temastan sonra Kerem yanımıza geldi ve ayağımı çekip kumların ne kadar sıcak olduğundan yakındım, böylece soru sorulmasını da engellemiş olmuştum. Kerem açlıktan öldüğünü ve hemen sandeviçini yemek istediğini söyledi. Çantamdan çıkardığım sandeviçlerin birini Kerem’e, birini de Cenk’e verdim. Bana, “Ee sana kalmadı, al şurdan sen de ye, aç aç yüzülmez!” deseler de, ben bunu geri çevirdim ve cilveli bir şekilde, “Erkeklerimi doyurayım da bu bana her şeyden çok keyif verir!” dedim.
Bu lafın üstüne Kerem bana tavırlı bir şekilde bakıyordu. Fakat bunu bildiğimden hiç onun tarafına dönmedim ve Cenk’le sohbet’e devam ettim. Bir süre sonra Kerem sırtını kaşımamı istedi, ben de tabi ki seve seve kaşımaya başladım. Derken Cenk, “Benim sırtımı kaşıyan kimse yok tabi!” dedi. Öyle sevimli ve masum bir şekilde söylemişti ki bunu, Kerem’in sırtına bir şaplak indirip, “Yeter, sıra Cenk’te!” deyiverdim. Kerem bu durumun üstüne iyice sinirlenmişti ve öfleyip püfleyerek çantadan bir bira çıkardı. Güya onun ne kadar sinirlendiğini anlamamı istiyordu. Ama bugün hiçbir şeyin beni durdurmasına izin vermeyecektim. Cenk’in sırtını kaşırken, zaman zaman kollarına doğru uzanıyor ve kaslarını okşuyordum.
Tabi ki bunu yaptığımı Kerem’e çaktırmıyordum, çünkü bana daha fazla sinirlenip kalkıp gitmesi işime gelmezdi. Sırt kaşıma faslı bittikten sonra bağdaş kurup oturdum ve Cenk’le kendime birer bira açtım. Kendiminkini hızlı hızlı içip bitirdikten sonra, Cenk’in birasının daha başlarında olduğunu gördüm. Cenk havanın çok sıcak olduğundan ve biranın sahilde çok çabuk ısındığından yakınıyordu. Onunla uğraşmak için birasını kumdan alıp bacaklarımın arasına koydum ve klitoris’ime dayadım. Cenk bir süre sonra olayı anlayıp, “Biramı ver!” diyerek, şişeyi ucundan tutarak bacaklarımın arasından çekip aldı. Bir kaç saniye sonra ben şişeyi tekrar alıp daha sıkı bir şekilde kasıklarıma dayadım ve bacaklarımla sıkıştırdım.
Yine ucundan çekip almaya çalıştı, fakat başaramayınca gövdesinden tutarak şişeyi çıkardı, böylece elleri uzun bacaklarıma değmişti. Bir süre bekledikten sonra yine aynı numarayı yaptım, fakat bu sefer şişeyi içime almak istiyormuşçasına amıma bastırdım. Bir yandan biranın soğukluğu hoşuma gidiyor, bir yandan da sevgilim yanımdayken başka bir adamla gizliden gizliye oynaşıyor olmanın keyfini sürüyordum. Cenk şişeyi almak için elini uzattığında, kendimi biraz geri çektim ve “Vermem ki!” dedim. O da, “Ben de zorla alırım!” dedi ve iki elini birden bacak arama daldırdı. Yarağının aksine, ince ve uzun olan parmakları amımı boydan boya okşamıştı. Aldığım keyfi anlatamam! Hayatımda ilk defa Kerem’den başka bir erkek amıma dokunmuştu. İstemsiz bir şekilde gözlerim kapandı ve 1-2 saniyelik o zevkin tadını çıkardım. Amım vıcık vıcık olmuştu, fakat bira zaten bikinimi ıslattığından farkedilmiyordu. Biraz daha sohbet ettikten sonra denize girmeye karar verdik.
Bu arada saat de ilerlemişti ve güneş batmaya başlamıştı. Cenk, “Siz önden gidin, ben de bir sigara içip geliyorum!” deyince, Kerem’le ikimiz yüzmeye başladık. Kerem sinirli sinirli kulaç atıyordu, ben de salak ayağına yatıp, “Ne oldu? Neden bu kadar sinirlisin sen?” diye sordum. Aldığım cevap ise hiç beklemediğim bir şeydi: “Cenk’e bu kadar çok vermek istediğini bilseydim, daha önceden bir ortam ayarlar seni ona siktirirdim, ona kur yapıp durmana gerek yok, fırsat olsa o seni zaten dünden siker!” dedi. Ağzım açık kalmıştı, “Tamam o zaman beni ver ona, bu gece onunkinin tadına bakmak istiyorum!” diye karşılık verdim.
Ama Kerem kendisi de olmadan asla izin vermeyeceğini, ancak grup sikilirsem razı olacağını söyledi ve “Kabul ediyormusun?” diye sordu. Ben de tamam anlamında gözlerimi kırptım. O anda da Cenk yanımıza gelmişti, fısır fısır ne konuştuğumuzu sordu. Heyecandan kalbim ağzımda atıyordu o anda. Kerem hemen, “Hadi yüzme yarışı yapalım!” dedi. Kabul ettik, fakat Kerem sırt üstü yüzecekti, ben normal, Cenk ise dipten gidecekti. Yarışmaya başladık, hepimiz delice yüzüyorduk. Bir ara Cenk’i arkamda bıraktığımı gördüm, Kerem ise benim önüme geçmişti ve bana bakıp sırıtıyordu. Derken Kerem aniden durdu, sırtüstü yüzdüğünden yüzü bana dönük haldeydi.
Onun durduğunu görünce ben de durdum ve arkamdan gelen Cenk de aniden sudan fırlayıp benim arkamdan yüzeye çıktı, fakat üçümüz de birbirimize o kadar yakındık ki, benim göğüslerim Kerem’e değiyor, Cenk’in nefesini ise ensemde hissediyordum. Arada kaldığımdan hiç bir yere kıpırdayamadım. Durduktan iki saniye sonra Kerem kasığını bana doğru itti ve klitorisime sürttürerek geri gitmemi sağladı. Doğal olarak götüm arkamda duran Cenk’in aletine yapışmıştı. Kerem sapıkça gülüyordu, Cenk ise halinden memnun bir şekilde hiç istifini bozmadı. Sanki bir saniye içinde ikisi anlaşmışlar ve beni aralarına alıp sıkıştırıyorlardı. Kerem’in biraz daha bastırmasıyla birlikte Cenk’e iyice dayandım ve bu sefer Cenk olayı anlamış olacak ki, o da arkamdan bastırmaya başlamıştı.
Tüm bunlar birkaç saniye içinde olmuştu, ancak ben o sırada hayatımda ilk kez kendimi tost oluyor gibi hissettim ve bunun bir kadının yaşayabileceği en büyük haz olduğunu anladım. Resmen amım ve götüm iki yarağın arasında eziliyordu. En sonunda öyle bir bastırmışlardı ki, amımın dudakları da götümün yanakları da birbirinden ayrılmış ve aralarına iki dolgun sik girmişti. Etrafta insan olup olmadığına baktım, kimsecikler yoktu, üstelik karanlık da olmuştu. Seri bir şekilde Cenk’e dönüp iri göğüslerimi bikinimden dışarı çıkardım ve ona doğru salladım. Cenk’in gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Göğüslerimi aynı hızla yerine soktum. Ardından etrafa tekrar bakıp kimsenin olmadığından tamamen emin oldum ve bu sefer suya dalıp tek bir hareketle ikisinin mayosunu birden aşağı sıyırdım.
Artık iyice karanlık olduğundan suyun içinde hiç bir şey göremiyordum, ama elimde hissettiğim doluluk bana yetmişti. Kerem’in yarağını tutan elimin parmakları birbirine değerken Cenk’in aletini tutan elim kapanmıyordu bile. Suyun içinde kendi kendime (İşte yarak dediğin böyle kalın olacak, muhteşem bir sikiş beni bekliyor bu gece!) diyordum. Bunları düşünürken de elimdeki yarakları aynı anda çekmeye başlamıştım. Suyun yüzeyinden bir, “Oohhhh…” sesinin geldiğini duydum, fakat bunun hangisinden geldiğini anlamamıştım. Nefesim yettiğince çekip ardından yüzeye çıktım. İkisinin de siki halen ortadaydı ve hızla sertleşiyorlardı.
Aslında Kerem o sırada umrumda bile değildi, fakat sevgilim olduğu için ve onu küçük düşürmemek adına Cenk’e ne yapıyorsam ona da aynısını yapmam gerektiğini düşündüm. Yine de aklımdaki tek şey Cenk’in yarağının tamamen sertleşmiş halinin nasıl olacağıydı. Bu sefer suyun dibine dalmadan elime aldım ve ikisine de uzun uzun 31 çektim. Cenk’in yarağı sertleştikçe uzuyordu, neredeyse iki elimle çekmem gerekecekti. Kalınlığı ise daha da artmıştı ve suyun üstünden baktığım zaman elimin içinde devasa bir organ görüyordum. Yıllardır Kerem’in sikinin büyük olduğunu sanmıştım ve kendi kendimi mahrum bıraktığım şeyler için kısa bir kızgınlık hissettim. Artık o zerre kadar çekingenliğim de gitmiş, kendimi tam bir orospu gibi hissediyordum.
Tek istediğim erkeklerimi doyurmaktı. Bir süre sonra bir ailenin sahilde yürüdüğünü gördüm, yanlarında çocukları da vardı, fakat karanlıkta bizim oyun oynadığımızı sanacaklarından emin olduğum için durmak aklıma bile gelmedi. En sonunda Kerem’in sikinde kasılmalar hissettim ve soğuk suyun içinde bir anlık bir sıcaklık bütün elimi kaplayıverdi. Kerem’in gözleri kaymıştı. Erkeğimi boşaltmış olmak bana gururla karışık bir haz vermişti. Spermleri suda dağılıp tüm vücuduma bulaşmıştı. Tüm bunların keyfini sürerken halen Cenk’e 31 çekiyordum. Fakat Cenk kulağıma eğilip, “Beni elinle boşaltmayı düşünüyorsan sabaha kadar çekmen gerekir. Ben daha sıcak ve dar yerleri severim!” dedi ve elini bikinimin içine daldırdı.
Kolu tam klitorisime baskı yapıyordu, eli ise götümle amım arasında kalmıştı. Bir hışımla baş parmağını amıma, orta parmağını da götüme soktu. Daha öncede anal seks yapmıştım fakat bu başka birşeydi. Beni tek koluyla havaya kaldırdı. O anda öyle bir çığlık attım ki, göt deliğime daha önce hiçbir şey sokmamıştım ve hissettiğim acıyla bütün motivasyonum bozulmuştu. Elimi Cenk’in kocaman yarağından çektim ve kendimi zar zor ondan kurtarıp Kerem’in boynuna atladım.
Bir süre orda dinlenip göt deliğimin acısının geçmesini bekledim… Kerem kulağıma sessizce, “Halen yapmak istediğinden emin misin?” diye sordu. Bir an tereddüt ettim, fakat bu fırsatı kaçıramazdım, “Evet, ama evde yapabilirmiyiz?” dedim.
Bana sadece evet anlamında göz kırparak cevap verdi ve Cenk’e, “Hadi ortak, eve gidelim!” dedi. Üçümüz de kıyıya doğru hızla yüzmeye başladık. Hayatımda bu kadar hızlı yüzdüğümü hatırlamıyorum. Bir çırpıda kıyıya çıkıp, eve koştuk…
İrem..
1081 gösterim, 1 gün